Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6213 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 4274 - Esas Yıl 2010
Hasımsız olarak görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı Samsun Valiliği İl Dernekler Müdürlüğü tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dava, T.M.K.'nın 87/2.maddesi gereğince kendiliğinden sona eren derneğin 5253 sayılı Dernekler Kanununun 15.maddesi gereğince mal varlığının tasfiyesi istemine ilişkindir. Mahkemece dava hasımsız olarak görülüp, tasfiyesi istenen derneğin mal varlığı bulunmadığı gerekçesi ile karar ittihazına yer olmadığına karar verilmiştir. T.M.K.'nın 59.maddesi gereğince kuruluş bildirimi, dernek tüzüğü ve gerekli belgelerin mülki amirliğe verildiği anda dernek tüzel kişilik kazanmış olur. Tüzel kişilik kazanan derneğin ne zaman tüzel kişiliğinin son bulduğu konusunda herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak, 3. kişiler açısından tüzel kişiliğin sona erdiği tarihin, derneğin tasfiyesinin tamamlanıp dernekler sicilinden terkin edildiği tarih olduğu genel kabul ve uygulamanın sonucudur. Nitekim, eldeki davada; daha önce kesinleşen mahkeme kararı ile kendiliğinden sona erdiği tespit edilen derneğin, T.M.K.'nın 59.maddesi ile oluşan tüzel kişiliğinin terkinini sağlamak amacıyla mallarının tasfiyesi istenmiştir. Böyle bir davanın dinlenebilmesi için öncelikle tüzel kişiliği devam eden derneğe husumetin yöneltilmiş olması gerekmektedir. Zira HUMK'un 73.maddesi amir hükmü gereğince derneğin de davada yer alması, savunma ve delillerini sunma olanağı tanınması zorunludur. Somut olayda her ne kadar İl Dernekler Müdürlüğünün müzekkeresi esas defterine kaydedilip talep, dava şeklinde değerlendirilerek HUMK'un 179.maddesine aykırı davranılmış ise de; İl Dernekler Müdürlüğü'nü temsilen Hazine vekilince 17.02.2010 tarihli dilekçe ile bu aykırılık giderilmiştir. Ancak, 17.02.2010 tarihinde düzeltilen dilekçede davalı olarak dernek tüzel kişiliği gösterildiği halde; derneğe dava dilekçesi tebliğ edilmemiş ve dava yokluğunda yürütülmüştür. O halde mahkemece; henüz sicilden terkin edilmemiş davalı derneğe dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilmesi gerekirken; yazılı şekilde HUMK'un 73.maddesine aykırı olarak hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirmiştir. 2-Bozma neden ve şekline göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. Sonuç; Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 28.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.