Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5983 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22883 - Esas Yıl 2013
Mahkemesi : Kahramanmaraş İş MahkemesiTarihi : 18/04/2013Numarası : 2012/412-2013/295 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı iş akdinin işveren tarafından gerekçe gösterilmeden feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı şirket vekili davacının devamsızlık yaptığını, buna dair tutanakların tutulduğunu, işveren tarafından davacının devamsızlığına karşın devamsızlığını haklı gösterecek belge istendiğini ancak davacı tarafından herhangi bir belge sunulmadığı ve dava açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İş sözleşmesinin, işçinin devamsızlıkta bulunması nedeniyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. 4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (g) alt bendinde, “işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi” halinde, işverenin haklı fesih imkanının bulunduğu kurala bağlanmıştır. İşçinin işe devamsızlığı, her durumda işverene haklı fesih imkanı vermez. Devamsızlığın haklı bir nedene dayanması halinde, işverenin derhal ve haklı nedenle fesih imkanı bulunmamaktadır. İşçinin hastalığı, aile fertlerinden birinin ya da yakınlarının ölümü veya hastalığı, işçinin tanıklık ve bilirkişilik yapması gibi haller, işe devamsızlığı haklı kılan nedenlerdir. Mazeretin ispatı noktasında, sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadığı sürece özel sağlık kuruluşlarından alınan raporlara da değer verilmelidir. Devamsızlık süresi, ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü ya da bir ayda üç işgünü olmadıkça, işverenin haklı fesih imkanı yoktur. Belirtilen işgünlerinde hiç çalışmamış olunması gerekir. Devamsızlık saatlerinin toplanması suretiyle belli bir gün sayısına ulaşılmasıyla işverenin haklı fesih imkanı doğmaz. Devamsızlık, işçinin işine devam etmemesi halidir. İşyerine gittiği halde iş görme borcunu ifaya hiç başlamayan bir işçi devamsızlıkta bulunmuş sayılmamalıdır. İşçinin yapmakla yükümlü olduğu ödevleri hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi ayrı bir fesih nedeni olup, bu durumda 4857 sayılı Yasanın 25/II-h maddesi uyarınca değerlendirme yapılmalıdır. Somut olayda; davacı iş akdinin işverence haksız nedenle feshedildiğini bildirmiş, davalı ise davacının 03/08/2012-08/08/2012 tarihlerinde işe gelmediğini iş akdinin haklı nedenle sona erdiğini savunmuştur. Tutanak tanıkları A.. A.., M.. Ç.., E.. D.. yeminli beyanları ile davacının eleman eksiği bulunan Kalite Kontrol bölümünde geçici olarak görevlendirilmesi üzerine bu bölümde çalışmak istemediğini söyleyip işyerinden kendi isteği ile ayrıldığını, işyerine gelmediğini, tutanak tutarak akdin feshedildiğini ifade etmişlerdir. Bu durumda davalı işverenin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25.maddesinin II. Numaralı bendinin (g) alt bendinde belirtildiği üzere davacının işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki iş günü işine devam etmemesi nedeniyle iş akdinin haklı nedenle feshedildiğinin kabulü gerekir. Mahkemece davanın reddine karar vermek gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 13.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.