Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 592 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19801 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : Adana 3. İş MahkemesiTarihi : 07/05/2013Numarası : 2012/304-2013/273 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine. 2-Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil ve yemek ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İhbar tazminatı yönünden taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin Kanunun 24 ve 25. maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17. maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar öneli tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih nedeni bulunmakla birlikte, işçi ya da işverenin 26. maddede öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra fesih yoluna gitmeleri durumunda, karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar. Somut olayda; davacı, davalı tarafından toplu işten çıkarma nedeniyle iş akdinin sona erdirileceğine dair 24.02.2012 tarihli fesih bildirimini herhangi bir ihtirazi kayıt koymadan imzalamıştır. Davacının çalışma süresi 3 yıldan fazla olduğu için ihbar süresi 8 hafta olup buna göre hesaplanan fesih bildiriminin son günü 20.04.2012 tarihidir. Dolayısıyla, fesih bildirimi ile 21.04.2012 çıkış tarihli iş yeri çıkış bildirgesi birbirini doğrulamaktadır. Bilirkişi raporunda davalı tarafından usulüne uygun olarak ihbar öneli tanınmış olması nedeniyle davacının ihbar tazminatına hak kazanamayacağını belirtilmiştir. Mahkeme ihbar önelinin usulsüz olduğunu kabul ederek ihbar tazminatı talebini kabul etmiş ise de; kabulün nedeni gerekçeden anlaşılamamaktadır. Dosya içeriğinden; toplu işten çıkarma nedeniyle işten çıkarılan diğer işçilerin kendilerine yapılan aynı tarihli fesih bildirimine, fesih bildirim tarihinde maddi hata olduğunu tespit ederek tebliğ alınan gerçek tarihi meşruhat koydukları anlaşılmaktadır. Davacının kendisi ile birlikte aynı tarihte fesih bildiriminin yapıldığını iddia ettiği davacı tanığı S.. D..; davacının kendisinden 20 gün sonra işten çıkarıldığını beyan ettiğine göre davacı işçinin, işten çıkarılan diğer işçiler ile iş yerinden çıkış tarihlerinin aynı tarih olduğu da net olarak belirlenememiştir. Hal böyle olunca, mahkemece ihbar önelinin usulüne uygun olduğu kabul edilerek bu yöndeki talebin reddi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek ihbar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 20/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.