Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece istem kabul edilmiş, kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Enerji Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği 13. maddesinde, “Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi, yapılan kontrollerde, kaçak elektrik enerjisi tüketildiğine dair bir şüpheye sebep olacak bir bulguya rastlanması halinde, 15. madde uyarınca belirlenen yöntemler çerçevesinde kaçak tespit süreci başlatılır. Kaçak işleminin başlatılması için bu sürecin sonunda kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti gereklidir” hükmü yer almaktadır. Ceza Mahkemesi kararlarının Hukuk Mahkemesindeki davaya etkisini düzenleyen Borçlar Kanununun 53. (6098 S. TBK m. 74) maddesi hükmünde, "Hakim, kusur olup olmadığına, yahut haksız fiilin failinin temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için Ceza Hukukunun sorumluluğa ilişkin hükümleri ile bağlı olmadığı gibi, Ceza Mahkemesinde verilen beraat kararı ile de mukayyet değildir. Bundan başka Ceza Mahkemesinin kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarının tayini hususunda dahi Hukuk Hakimini takyit etmez." denilmektedir. Bu açık hüküm karşısında, Ceza Mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların Hukuk Hakimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır. Somut olayda, davacıya ait sayacın Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü Ölçüler ve Ayarlar Şube Müdürlüğü tarafından muayenesinin yapıldığı, yapılan muayenede orijinal mühürlerin sökülerek sahte mühürlerin takıldığı, numaratör ve disk üzerinde müdahale izlerinin bulunduğu tespit edilmiştir. Bu husus Ceza Mahkemesinin de kabulündedir. Ceza Mahkemesi bunun yanında başka tespitler ile beraat kararı vermiştir. Bu maddi ve hukuki olgular gözardı edilerek davacının kaçak elektrik kullanmadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece yapılacak iş kaçak elektrik kullanım bedelinin yönetmelik ve EPDK kararı çerçevesinde tespiti hususunda konusunda uzman bir bilirkişiden gerekçeli ve denetime elverişli olacak şekilde rapor alarak toplanan ve toplanacak delillere göre bir karar verilmesinden ibarettir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ilgilisine iadesine, 29/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.