İş MahkemesiDava Türü : Alacak Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı, 15/04/1992 tarihinde davalı bankada işe başladığını, en son 28/02/2013 tarihinde ... Şubesinden emekli olarak ayrıldığını, ... Şubesinin 28/02/2008 tarihinde açıldığını, uzun süre gişe memuru ile birlikte 1+1 şeklinde çalıştığını, öğle yemeğine dahi çıkmadan kasa açarak kasaya bakmak zorunda kaldığını, sabah 09.00'dan akşam en erken 20.30'a, haftada 2-3 günde 21.30-22.00'ye kadar çalıştığını, cumartesi günleri ve zaman zaman pazar günleri de çalıştığını, Ekim-Kasım 2012 tarihinden itibaren saat 19.00'da işten çıktıklarını, şube işlerinin yetişmemesi üzerine yeniden 21.30-22.00 saatlerine kadar çalışma sistemine dönüldüğünü ileri sürerek fazla mesai ücreti alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı, zamanaşımı savunmasında bulunarak, işe giriş-çıkış ve devam cetvellerine göre davacının fazla çalışmasın??n bulunmadığını, hafta sonu bankanın kapalı olduğunu, diğer tatil günlerinde çalışılmadığını, banka genel müdürlüğünün saat 19.00'dan sonra çalışma yapılmaması talimatı verdiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Somut olayda; dosyaya davacının imzasının bulunduğu giriş çıkış kayıtları, davalı banka şubesinin güvenlik sisteminin aktif ve pasif hale getirilmesine ilişkin davacı dışındaki işçiler tarafından kurulan alarm sistemine ait kayıtlar ile davacının şifresi ile davalının bilgisayar sistemine girip çıktığı saatlere ilişkin kayıtların sunulduğu, ancak hesaplama yapılan tüm dönem için belirtilen kayıtların tamamının sunulmadığı görülmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda tüm bu kayıtlardaki giriş çıkış saatleri dikkate alınarak davacının ortalama çalıştığı saatler tespit edilmiş ve davacının haftada 5 saat fazla süreli çalışma ve 6,5 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Mahkemece bilirkişi tarafından hesaplanan miktardan % 30 hakkaniyet indirimi yapılarak davacının alacağı hüküm altına alınmıştır. Fazla mesai hesabında öncelikle davacının imzası bulunan giriş çıkış kayıtları ve bilgisayarını açıp kapamasına ilişkin kayıtlar dikkate alınmalı, kayıt bulunan dönemler için fazla mesai ücreti söz konusu kayıtlara göre hesaplanmalıdır. Kayıtlara göre hesaplama yapılan dönem için de çalışma işveren kayıtlarına dayandığından hakkaniyet indirimi yapılmamalıdır. Geri kalan dönem için ise tanık beyanları ve tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle hesaplama yapılmalı, bu dönem için mahkemece hakkaniyet indirimi yapılmalıdır. Mahkemece eksik inceleme ve hatalı rapora itibarla hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 26.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.