Mahkemesi : Sungurlu Asliye Hukuk Mahkemesi(İş Mahkemesi Sıfatıyla)Tarihi : 14/05/2013Numarası : 2011/487-2013/197 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı vekili, davacının Sungurlu Belediyesinde hizmet sözleşmesine bağlı olarak çalışırken 6111 sayılı Kanun gereği iş sözleşmesinin sonlandırıldığını, müvekkilinin Sungurlu Belediyesinde itfaiyeci olarak görev yaptığı dönemlere ilişkin olmak üzere bu birimde yapılan çalışmalarda haftalık kırkbeş saat olan çalışmanın üstünde bir gün yirmidört saat çalışma sonra dinlenme olmak üzere çalışma yaptığından, fazla çalışma alacağının doğduğunu, Belediye İş Sendikası üyesi olan müvekkilinin davalı Belediye Başkanlığı ile Belediye İş Sendikası arasında yapılan Toplu İş Sözleşmesinden de faydalandığını, Toplu İş Sözleşmesinin 48. maddesinde fazla çalışma ücretinin düzenlendiğini bu maddeye göre haftada kırkbeş saati aşan çalı??manın fazla çalışma olacağı ve her bir saat mesai için verilecek ücretin normal çalışma ücretinin %100 fazlasıyla ödeneceğinin düzenlendiğini belirterek müvekkilinin fazla mesai ücreti alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, Türkiye'deki tüm belediyelerde çalışmaların ilgili yönetmelik gereği 12-24 ya da 24-48 saat şeklinde düzenlendiğini, işyerinde yirmidört saat çalışma kırksekiz saat dinlenme şeklinde çalışma yapıldığını, fazla mesai ücretlerinin ödendiğini, davacının 6111 sayılı Kanun'un gereği işten ayrıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davacının, davalı S.. B..nda Toplu İş Sözleşmesine bağlı olarak çalışıyor iken 6111 sayılı Kanun gereği iş sözleşmesinin sona erdirilerek Çorum İl Milli Eğitim Müdürlüğüne nakil olduğu, belediyede itfaiye elamanı olarak yirmidört saat çalışma kırksekiz saat istirahat şeklinde çalıştığı değerlendirilerek ve hesaplamanın davalı Belediye temsilcisinin kabul beyanına göre yapıldığından ayrıca hakkaniyet indirimi yapılmaksızın alacak kısmen hüküm altına alınmıştır. Davacı işçinin fazla mesai ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. İşyerinde itfaiyecilerin yirmidört saat çalışma ve ardından gelen kırksekiz saat dinlenme şeklinde çalıştıkları hususunda çekişme bulunmamaktadır. Davacının alacağının hesaplanabilmesi için öncelikle itfaiyeci olarak fiilen çalıştığı dönem işyeri belgeleri incelenerek kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Ayrıca işyeri puantajları ve işveren tarafından tutulan kayıtlar getirtilmeli, davacının yukarıda belirtildiği şekilde çalıştığı dönemler ile izinli ve raporlu olduğu günler dikkate alınmalıdır. Uyuşmazlık konusu tüm sürede aynı düzende çalışmış olduğunun kabulü ile hesaplama yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 3- Kabule göre de, İş Kanununda fazla çalışmanın ispatı ile ilgili olarak özel bir hüküm bulunmamaktadır. Bu sebeple fazla çalışmanın ispatında ispat yükü genel hükümlere tabidir. Dolayısıyla fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi kural olarak bu iddiasını; fazla çalışma yaptığı gün ve saatleri ispat etmek zorundadır. Fiili bir olgu sözkonusu olduğundan, kural olarak işçi, fazla çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir, tanık da dinletebilir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelere, işveren kayıtlarına değil, tanık anlatımına dayalı olması durumunda, mahkemece; fazla çalışma yapılan süreler tespit edilirken; işçinin uzun süre her gün fazla çalıştırılmasının hayatın olağan akışına ve insan doğasına uygun düşmeyeceği, yaşam tecrübelerine göre hiç hastalanmadan veya evlenme, ölüm, doğum, özel işleri gibi mazereti çıkmadan yıllarca sürekli fazla çalışma yaptığının kabul edilemeyeceği, işyerindeki üretim faaliyeti ve işçinin üstlendiği işin niteliği dikkate alınmadan sürekli iş gördürüldüğünün varsayılamayacağı, işçinin ara dinlenmesi, hafta tatili, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde hiç dinlenme hakkını kullanmadan çalıştığının düşünülemeyeceği gözönünde tutularak, belirlenen fazla çalışma süresinden hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Mahkemece, somut olayda fazla çalışmanın tanık beyanları ile ispatlandığı kabul edilerek alacak hüküm altına alınmış olmasına karşın hakkaniyet indirimi yapılmadan karar verilmiş olması da kabule göre hatalı olmuştur. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 11.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.