Mahkemesi : Adana 5. İş MahkemesiTarihi : 12/06/2013Numarası : 2011/559-2013/390 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine. 2-Davacı vekili, davacının 01/12/2005- 06/06/2011 tarihleri arasında çalıştığını sözleşmenin ücretlerin ödenmemesi nedeniyle davacı tarafından haklı olarak feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma,, hafta tatili alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Somut olayda bilirkişi tarafından fazla mesai hesabına beyanları esas alınan tanıklardan birisi 2010 yılının 8.ayı ile 2011 yılının 4. ayı arasında, diğer tanık ise 2011 Nisan ayında işe başlayıp altı ay kadar çalıştığını beyan etmişlerdir. Fazla çalışma alacağı ise 26/11/2007- 31/12/2008 tarihleri arasındaki dönem yönünden yapılmıştır. Davacı bu dönemde fazla çalışma yaptığını ispat edememiştir. Dinlenilen tanıklar haftanın altı günü çalışıldığını beyan etmişlerdir. Davacı hafta tatillerinde çalıştığını da ispat edememiştir. Davacı fazla çalışma yaptığını ve hafta tatillerinde çalışmasına rağmen alacakların ödenmediğini ispat edemediğinden, sözleşmeyi feshi haksız olup kıdem tazminatına hak kazanamamıştır. Davacının kıdem tazminatı, fazla çalışma ve hafta tatil alacaklarının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 11/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.