Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5548 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27593 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : İskenderun 1. İş MahkemesiTarihi : 18/04/2013Numarası : 2011/608-2013/519 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı, davalı iş yerinde işçi olarak çalışırken fazla mesailerinin ve primlerinin ödenmemesi nedeniyle iş akdini haklı nedenle feshettiğini bildirerek kıdem tazminatı ile ödenmeyen fazla mesai alacaklarının ve 4 aylık priminin ödetilmesini istemiştir. Davalı, davacının kıdem tazminatı hakkı doğmadığını, iş yerinde vardiyalı çalışılıp fazla mesai alacağının bulunmadığını, tüm primlerin ödendiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davacının fazla mesai ücretlerinin ve prim alacaklarının davacıya ödendiği davacının herhangi bir alacağının bulunmadığı anlaşıldığından davacı tarafından yapılan feshin haklı nedene dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Somut olayda, her ne kadar mahkemece, çalışanların fazla mesai yapması durumunda hesaplanarak bordrosuna yansıtıldığı, yansıtılmayan aylarda ise çalışanların fazla mesaisinin olmadığı, davacı işçi tarafından tüm bordroların ihtirazi kayıt koymaksızın kabul edildiği ve bordrolarda belirlenen bedellerin davacının banka hesabına ödendiği, davacının bordroların aksine daha fazla çalıştığını yazılı eşdeğer belge ile kanıtlayamadığı ve davacının fazla mesai alacağı kalmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile açılan davanın reddine karar verilmiş ise de, davacının fazla mesai yaptığını, bordrolarda tahakkuk olmayan aylar yönünden her türlü delille ispat etme hakkının bulunmasına rağmen hatalı kabul ile bu konuda yazılı delil aranması ve dosyaya uygun bilirkişi raporundaki doğrulamaya rağmen hem fazla çalışmanın, hem de haklı neden olmadığı için kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir. O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 10/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.