Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5498 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20703 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : Kemer 1. Asliye Hukuk MahkemesiTarihi : 12/03/2013Numarası : 2010/212-2013/260 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı işyerinde tesisatçı olarak çalıştığını, sözleşmenin haksız olarak işveren tarafından sonlandırıldığını belirterek kıdem, ihbar tazminatı ile birtakım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İş sözleşmesinin, işveren tarafından hatırlatıldığı halde işçinin görevlerini yapmamakta ısrar etmesi nedeniyle haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. 4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (h) alt bendinde, işçinin hatırlatıldığı halde görevlerini yapmamakta ısrar etmesi durumunda işverenin haklı fesih imkânının bulunduğu hükme bağlanmıştır. İş görme edimi işçi tarafından işverenin verdiği talimatlara uygun olarak yerine getirilmelidir. İşverenin talimatlarının, bireysel ya da toplu iş sözleşmesi ile getirilebilecek sınırlamalar ile işçinin eğitimi, yeteneği ve takati gibi hususlara aykırılık oluşturmamalıdır. 1475 sayılı Yasada işçinin hatırlatıldığı halde görevlerini yapmaması haklı fesih nedeni olarak sayılmış ve işçinin bu anlık durumu yeterli görülmüşken, 4857 sayılı Yasa ile işçinin “görevi yapmamakta ısrar etmesi” kuralı getirilmiştir. Bu noktada işverenin hatırlatmasının ardından sadece bir kez görevi yapmama yeterli sayılmamalıdır. İşçinin görevi yapmama eylemi hatırlatmanın ardından devamlılık arz etmelidir. İşveren tarafından fesih öncesinde, işçinin yapmakla yükümlü olduğu görevleri hatırlatılmalıdır. Bu hatırlatmanın sözlü ya da yazılı biçimde yapılması mümkündür. Bu konuda ispat yükü de işverendedir. İşçinin görev tanımının, bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde açıkça öngörülmüş olması işverenin hatırlatma yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. İşçiye yapılacak hatırlatmada/uyarıda, işçiye yapması istenen görev açık biçimde bildirilmeli ve işin tamamlanmasına yetecek bir süre öngörülmelidir. Bildirimde, görevin hatırlatılması yeterlidir. Görevin gereklerinin yerine getirilmemesi durumunda iş sözleşmesinin feshedileceği hususunun ayrıca bildirilmesi gerekmez. Ancak, işveren tarafından işçiye bu yönde bir bildirim yapılmış ise, işçinin yeni bir eylemi gerçekleşmedikçe, önceki eylemlerine dayanılarak iş akdi feshedilemez. İşçinin, verilen görevin bir kısmını yapmış olması halinde, bu davranışının nedenleri üzerinde durulmalı ve işverenin haklı fesih imkânının olup olmadığı, gerekirse uzman bilirkişilerce değerlendirilmelidir. Çalışma koşullarında işçi aleyhine değişiklik niteliğinde olan görevlendirmelerin, 4857 sayılı Yasanın 22 nci maddesi uyarınca işçiyi bağlamayacağı açıktır. Bu kapsamda bir görevin yerine getirilmemiş olması işverene haklı fesih imkânı vermez. Somut olayda davacı işyerinde tesisatçı olarak çalışmaktadır. İş akdi 25.03.2010 tarihli fesih bildirimi ile feshedilmiştir. Fesih bildiriminde “Amirleriniz tarafından hatırlatılan, verilen ve yapmakta ödevli bulunduğumuz görevleri size hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmeniz, bu davranışlarınızda ısrarcı olmanız, bu davranışlarınızla iş akışını olumsuz etkilediğiniz ve iş yerinde huzursuzluğa sebep olduğunuz için İş Kanunu’nun 25/2-h maddesi ve ilgili kanun hükümleri gereği iş akdiniz feshedilmiştir” hükmü yer almaktadır. 13.11.2009 tarihli tutanakta davacının mesai saatinde sigara içtiği ve bu nedenle uyarıldığı sabittir. Bu tutanak kendisine tebliğ edilmiş ve kendisi de bu durumu kabul etmiştir. 23.03.2010 tarihli tutanak da ise, davacının işini hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar ettiği, otel koridorunda rögarın taşıp kendisine söylenmesine rağmen işini yapmadığı, bunu daha öncede tekrarladığı ve bu nedenle işlerin aksamına neden olduğu belirtilmiştir. Söz konusu tutanağın mümzi davalı tanığı olarak dinlenmiş ve içeriği doğrulamıştır. Bu nedenle işyerinin otel olması da göz önüne alındığında davalı işveren açısından hatırlatıldığı halde görevini yerine getirmeme nedenine dayalı olarak iş sözleşmesini haklı olarak fesih imkanı doğduğundan mahkemece davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı tarafa iadesine, 06.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.