Mahkemesi : Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesi(İş Mahkemesi Sıfatıyla)Tarihi : 25/09/2012Numarası : 2007/131-2012/545 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı D.. Mermer vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı D.. Mermer Şirketinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı, 20.03.1997 tarihinde asgari ücret karşılığında işçi olarak çalışmaya başladığını, 05.04.2004 tarihinde işveren tarafından hiçbir haklı gerekçe gösterilmeden ve hiçbir tazminat ödenmeden işine son verildiğini, çalışma süresinin 7 yılı aşmış olmasına rağmen işveren tarafından sigortasının 286 gün olarak yatırıldığını öğrendiğini, 2006/174 Esas sayılı dava dosyası ile hizmet tespiti davası açtığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ve fazla çalışma alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı, davacının işe mazeretsiz olarak 1 aydan fazla devam etmediği için iş aktine 4857 sayılı Yasanın 17 maddesi 2-f bendi uyarınca haklı gerekçe ile son verildiğini, haklı sebeplerle iş akdine son verilen davacının kıdem-ihbar tazminatı almasının yasa gereği mümkün olmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının davalı işverene ait mermer ocağında 20.03.1997 tarihinde çalışmaya başladığı, 05.04.2004 tarihinde hiçbir haklı neden gösterilmeden işverence iş akdinin sona erdirildiği, mahkemenin 2006/174 Esas 2009/455 Karar sayılı ilamı ile hizmet tespitine yönelik davanın Yargıtay onamasından geçerek kesinleştiği, davalı işverenin iş akdini haklı nedenlerle sona erdirdiğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle SGK Genel Müdürlüğüne yönelik davanın feragat sebebi ile reddine, davalı işverene yönelik davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. İşçinin 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi nedenlerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez. Somut olayda; davacı isticvap beyanında davalı işverenin hakareti ve kendisinin üzerine balyozla yürümesi nedeniyle işe gitmediğini beyan etmiş olup davacının bu beyanı davacıya bağlar. Davacı tanıklarının ikisinin davacının komşusu olduğu ve işyeri çalışanı olmadığı, diğer tanığın ise fesihle ilgili bilgisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacının iş akdinin davacı tarafından sigorta primlerinin eksik yatırılması nedeniyle haklı nedenle feshedildiğinin kabul edilmesi gerekir. İş akdini haklı nedenle de olsa fesheden tarafın ihbar tazminatına hakkı olmadığı ve davacının beyanının davacıyı bağlayacağı gözetilmeden ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalıdır. SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 06.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.