Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi katlan davacılar Ahmet, Mehmet ve Abdurrahman; Niyazi, Enver, Reşit; Şahap ve Ali mirasçısı Fevzi tarafından istenilmekle, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü: Dava dosyasına yansıyan bilgi ve belgelere göre, tarafların aynı kökten gelmeyen birden fazla tapu kayıtlarına dayandığı, davalı tarafın tutunduğu tapu kayıtlarının ortaklığın giderilmesi davası sonucunda ifraz yoluyla oluşan müfrez tapu kayıtlarının tevhidi birleştirilmesi sonunda oluştuğu dikkate alındığında, ortaklığın giderilmesi davasına esas alınan kök tapu kaydı, davalının tutunduğu diğer tapu kayıtlarının ve davacı tarafın dayandığı tapu kayıtlarının yöntemine uygun biçimde uygulanarak yanlar arasındaki uyuşmazlığın çözümleneceği kuşkusuzdur. Bu olgular ile iddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgeler eşliğinde saptanan dava niteliği dikkate alındığında, mahkemece yapılan araştırma, soruşturma hüküm vermeye yeterli değildir. Az yukarıda nitelikleri vurgulanan tarafların dayandığı tapu kayıtlarının uygulamasına ilişkin yerel bilirkişi sözleri, dıştan komşu taşınmazların tümünün tespit tutanağı içeriği ve varsa dayanakları kayıtlarla denetlenmediğinden, soyut nitelikte gerekçesiz sözlerden ibaret olduğu gibi, uzman bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve eki haritada kayıtlarda tarif ediien sınır yerleri yöntemine uygun biçimde gösterilmediğinden, keşfi izlemeye, yerel bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan vermeyen harita ve eki rapor da yetersizdir. O halde, saptanan dava niteliği dikkate alındığında sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, öncelikle tarafların tutunduğu tapu kaydı ilk oluştuğu günden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ve Tapu Sicil Müdürlüğümden oluşma nedenleri, gerçek yüzölçümleri ile sınır yerlerini, sınırlarda değişiklik varsa nedenlerini gösterecek biçimde ve tüm kayıt maliki ya da maliklerini açıkta pay kalmayacak biçimde varsa haritalarıyla birlikte getirtilmeli, ayrıca az yukarıda sözü edilen ortaklığın giderilmesi davasının dayanağı dava dosyası, dava dosyası bulunamadığı takdirde mahkeme ilamı ve ekleri ifraz ve tevhit haritaları da yerlerinden getirtilmeli, bundan sonra tapu kaydına dayanan tarafların kayıt maliki ya da malikleri ile akdi, irsi ilişkisi gereği gibi sorulup saptanmalı, bu nedenle kayıt maliki ya da maliklerinin tüm mirasçılarını gösterecek şekilde onaylı nüfus aile kayıt örnekleri (tabloları) ilgili Nüfus Müdürlüğü'nden ayn ayn getirtilmeli ya da bu konuda istihsal edilmiş veraset belgesi varsa ilgililere İbraz ettirilmeli, bu yolla irsi ilişki sağlıklı biçimde duraksamasız belirlenmeli, akdi ilişkiye dayanıldığı takdirde ilgiliden bu konudaki delilleri sorulup saptanmalı, göstereceği deliller toplanmalı ya da bu konuya ilişkin yazılı kayıt ve belgeleri varsa kendilerine ibraz ettirilmeli, tapu kayıtlarına dayanan tarafların tapu kayıt maliki ya da malikleri ile akdi ya da irsi ilişkileri saptandığı takdirde dayanılan tapu kayıtlarının dava dışı başka taşınmaz ya da taşınmazlara revizyon görüp görmediği, Tapu Sicil Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü'nden ayrı ayn sorulup saptanmalı, revizyon görmüş ise dava konusu 121 parsel sayılı taşınmazla birlikte revizyon gördüğü dava dışı taşınmazları ve bu taşınmaza dıştan komşu taşınmazları da birarada gösterecek şekilde geniş kapsamlı birleşik harita Kadastro Müdürlüğü'nden getirtilmelî, bundan sonra dıştan komşu taşınmazların tümünün tespit tutanakları ve dayanakları kayıtlar, davalı iseler dava dosyaları getirtilmelî, bu konuda dava dosyasına getirtilen komşu taşınmazlar dışında gelmeyen komşu taşınmazların tutanak ve dayanakları kayıtların, davalı iseler dava dosyalarının getirtileceği düşünülmeli, bu irdeleme ve inceleme yapılırken de çekişmeli taşınmaza komşu belde ya da köyün mülki sınıriannda kalsa bile kadastro çalışma alanı sınırları içinde kaldığı belirlenen taşınmazların kadastro tespit tutanakları ve dayanağı kayıtların, davalı iseler dava dosyalarının getirtileceği düşünülmeli, dayanılan tapu kayıtlarının dava dışı başka taşınmazlara revizyon gördüğü ve davalı olduğu saptandığı takdirde, usulün 45 ve onu izleyen maddeleri hükmü uyarınca, dava dosyalarının birleştirilip birleştiriimeyeceği yönü üzerinde durulmalı, vurgulanan bu olgunun dava ekonomisi ve taraf tapu kayıtlarının kapsamının sağlıklı biçimde belirlenebilmesi için zorunlu olduğu özellikle dikkate alınmalı, daha sonra yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşEı, yansız, yerel ve uzman bilirkişi, fen elemanı tutanak bilirkişilerinin tümü, tarafların aynı yöntemle göstereceği tanıklar hazır olduğu halde dava konusu 121 parsel sayılı taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesi hükmü uyarınca tarafların dayandığı tapu kayıtları yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi eliyle ayrı ayrı yerlerine uygulanmalı, uygulamada tapu kayıtlarının revizyon gördüğü dava dışı taşınmazlar varsa özellikle gözönünde tutulmalı, tapu kayıtlarında tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde, bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye tapu kayıtlarında tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, uygulamaya ilişkin yerel bilirkişi ve tanık sözleri, dıştan komşu taşınmazların tespit tutanağı içeriği ve dayanakları kayıtlarla denetlen mel i, taraf tapu kayıtlarının dayanağı haritalar varsa yukarıda vurgulandığı gibi öncelikle kapsamlarının haritasına göre belirleneceği düşünülerek geniş kapsamlı kadastro paftasının ölçeği ile taraf tapu kayıtlarının dayanağı haritaların ölçekleri eşitlenerek yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi eliyle haritalar çakıştırılarak yerine uygulanmalı, uygulamada haritalarda tarif edilen belli poligon ve röper noktalar ile arz üzerindeki doğal ya da yapay sınır yerlerinden varsa değişmez nitelikte sınır yeri sayılabilecek kişi taşınmazlarından da yararlanılmalı, bu yolla dava konusu 121 parsel sayılı taşınmazın dayanılan tapu kayıtlarının hangisinin kapsamında kaldığı, açık bir deyişle hangi tarafın tutunduğu tapu kaydının kapsamında kaldığı duraksamasız saptanmalı, dava konusu taşınmazın tümü ya da bir bölümü tarafların dayandığı tapu kayıtlarının kapsamı dışında kaldığı saptandığı takdirde, tapu kayıt kapsamı dışında kalan taşınmaz ya da taşınmaz bölümleri yönünden yeterli biçimde zilyetlik araştırması yapılmalı, bu konuda sözü edilen bölüm ya da bölüklerin öncesinin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, anılan taşınmazlarda sürdürülen zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan ayrı ayrı olaylara dayalı bilgiler alınmalı, tespit tutanağı bilirkişilerinin beyanları ile yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında aykırılık bulunduğu takdirde, tespit tutanağı bilirkişileri de çekişmeli taşınmaz başında ayrı ayrı dinlenerek, çelişki duraksamasız giderilmeli, uzman bilirkişiden keşfi izlemeye, yerel bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verecek şekilde ayrıntılı, gerekçeli rapor alınmalı, deliller değerlendirilirken taraf tapu kayıtlarının iç içe girmesi (örtüşmesi) halinde, önceki günlü doğru temele dayanan hukuksal değerini yitirmeyen kayda değer verileceği düşünülmeli, bu olgu değerlendirilirken tarafların birinin tutunduğu tapu kaydının kapsamı dışında kalan bölümün diğer tarafın tutunduğu tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığı gözönüne alınmalı, öte yandan uyuşmazlığın niteliğine göre ifraz yoluyla oluşan müfrez tapu kayıtlarının kapsamının kök tapu kaydı kapsamı içerisinde aranmasının zorunlu olduğu dikkate alınmalı, zilyetliğe ilişkin deliller değerlendirilirken taraf tapu kayıtlarının miktar fazlası üzerindeki zilyetliğin kök tapu kaydının oluştuğu günden taşınmazın tespit tutanağının düzenlendiği günler arasında iktisap sağlayan sürenin dolup dolmadığı dikkate alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13, 20, 14, 14/son maddeleri hükmü eşliğinde değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece böylesine bir araştırma ve soruşturma yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, katılan davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün ( BOZULMASINA ), peşin alınan haran istek halinde ilgilisine iadesine, 13.02.2009 gününde oybirliği İle karar verildi.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
Ziynet eşyası-belirsiz alacak davası
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
ESAS NO : 2014/13262
KARAR NO : 2015/5108
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MALATYA 2. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2014
NUMARASI : 2013/626-2014/180
DAVACI :
DAVALI :
Taraflar arasındaki ziynet eşyası alacağı Da
ÖLEN KİŞİNİN TÜKETİCİ KREDİSİ BORCUNDAN SİGORTA ŞİRKETİNİN SORUMLULUĞU-SİGORTALININ HASTALIĞININ BİLDİRMEMESİ
Normal
0
21
false
false
false
TR
X-NONE
X-NONE
MicrosoftInternetExplorer4
SANIĞIN DENETİM SÜRESİ İÇİNDE YENİ BİR SUÇ İŞLEMESİ - ZAMANAŞIMI
Normal
0
21
false
false
false
TR
X-NONE
X-NONE
MicrosoftInternetExplorer4
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?