Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5362 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25377 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : Antalya 5. İş MahkemesiTarihi : 08/07/2013Numarası : 2012/432-2013/307 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı, davalıya ait işyerinde 1.4.2007 ile 29.4.2011 tarihleri arasında havalimanı otobüs işletmesinde otobüs şoförü olarak çalıştığını iş akdinin işveren tarafından haksız feshedildiğini iddia ederek ihbar ve kıdem tazminatı ile ödenmeyen işçilik alacaklarının ödetilmesini istemiştir. Davalı, davacının havalimanından aldığı yolcuları Oyak Kavşağındaki taksi durağında indirmesi karşılığında duraktaki taksicilerden para aldığı konusundaki şikayetler üzerine yapılan araştırmada söz konusu iddianın doğrulanması üzerine alınan 25.4.2011 tarihli Disiplin Kurulu Kararı üzerine davacının iş akdinin 4857 sayılı Kanunun 25/II-e maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, aktin feshine gerekçe olarak gösterilen olayın usulünce kanıtlanmadığı, disiplin soruşturması kapsamında ve dava dışı personelden alınan beyanların işverence taraflı olarak düzenlenmiş belge hükmünde olduğu gerekçesiyle iş akdinin haklı olmayan nedenle feshedildiği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti ve ücret alacaklarının tahsiline fazla çalışma ücreti isteminin reddine karar verilmiştir. 4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır. Somut olayda dava dışı davalı görevlileri tarafından verilen şikayet dilekçelerinde "davacının otobüs yolcularını Oyak Kavşağındaki taksi durağında bırakılması karşılığında yolcu başına (1 TL) verileceğini söylediğini, ancak kendilerinin bunu kabul etmediklerini" bildirmeleri üzerine mahalline gidilip araştırıldığında bu iddianın doğruluğunun saptandığı ve buna dair belgelerin dosyaya sunulduğu anlaşılmaktadır. Belirlenen durum üzerine davacının iş akti Disiplin Kurulunca alınan karar üzerine davalı işverence 4857 sayılı Kanunun 25/II-e maddesi uyarınca haklı nedenle feshedilmiştir. Dosyaya sunulan bilgi ve belgeler davalının savunmasını kanıtlar nitelik ve yeterliliktedir. Bu yön gözetilmeksizin yanılgılı şekilde ihbar ve kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir. 3-Yıllık izin ücreti, ücret ve ikramiye alacağına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı dava dilekçesinde 2011 yılından 14 günlük yıllık izin ve 2010 yılında evlenmesi nedeniyle 4 günlük evlilik izin alacağı, 2011 yılı Nisan ayına ait 29 günlük ücret alacağı ve Nisan ayındaki çalışmasına isabet eden 1/3 ücret tutarındaki ikramiye alacağının tahsilini istemiştir. Mahkemece ödendiği davalı tarafça ispatlanmadığı gerekçesiyle bilirkişi raporunda hesaplanan 2011 yılı yıllık izin ücreti ile Nisan 2011'e ait ücret alacağının tahsiline karar verilmiştir. Davalı bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde davacının kullanmadığı izin bedelinin Mayıs 2011 bordosunda belirtilip hesabına yatırıldığını belirtmiş, temyiz dilekçesi ekinde de hüküm altına alınan yıllık izin alacağının 376,13 TL'nin Mayıs 2011 bordrosunda "diğer kazançlar" adı altında ödendiğine dair imzasız bordro örneğini sunmuştur. Ayrıca yine hüküm altına alınan 2011 yılı Nisan ayına ait ücret alacağının Nisan 2011 bordosu ile ödendiğine dair imzasının Nisan 2011 bordrosunu temyiz dilekçesi ekinde sunulmuştur. Dava konusu alacak miktarlarının ödenmesine ilişkin savunma yargılamanın her aşamasında gözetilmelidir. Şu durumda mahkemece temyiz dilekçesinin ekinde sunulan Nisan 2011 ve Mayıs 2011 bordrolarındaki miktarların davacının banka hesabına yatırılıp yatırılmadığı araştırılmalı sonucuna göre karar verilmelidir. SONUÇ; Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 6.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.