Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5271 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5688 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :İş MahkemesiDava Türü : AlacakYARGITAY İLAMITaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı ve davalı vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine, 2-Taraflar arasında davanın türü ve zamanaşımının uygulanması konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Davacı, davalı işyerinde yemekhane görevlisi olarak çalıştığını, sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, yıllık izin ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalılar davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Dava belirsiz alacak davası olup alacakların miktarı talep artırım dilekçesiyle davacı tarafından arttırılmıştır.Belirsiz alacak davasının açılmasının sonuçlarından biri de zamanaşımının kesilmesidir. (BK m.133/2).Yargıtay'ın bu güne kadar ki uygulamalarına göre zamanaşımı kesilmesi, dava dilekçesinde talep edilen miktarla sınırlıdır ve dava edilmeyen kısım için zamanaşımı kesilmez. Ne var ki, bu kuralı HMK m.107 ile hukukumuza yeni giren belirsiz alacak davası bakımından uygulayabilmek mümkün değildir. Aksinin kabulü, belirsiz alacak davasının kanun koyucu tarafından usul kanununda düzenlenmesine rağmen (daha başlangıçtan) reddi anlamına gelir. Belirsiz alacak davasında, kısmî alacak davasından farklı olarak, dava sırasında belirli hale gelen alacağın davaya sokulmasına izin verildiğinden, geçici talep sonucu ile açılan belirsiz alacak davasında, ileride belirli hale gelecek olan alacağın tamamı için zamanaşımı kesilmesi sonucu ortaya çıkar. Asgari miktar belirtilerek açılan belirsiz alacak davasında mahkemece yapılan araştırma esnasında alacağın miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına (m.141, 319) tâbi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini arttırabilir. Yapılan bu arttırım zamanaşımına tabi değildir.Somut olayda, tüm bu açıklamalar dikkate alındığında dava belirsiz alacak davası olarak açılmış olup miktar artırımı dilekçesiyle artırılan miktarlar yönünden de zamanaşımının dava açılması ile kesildiği gözetilmeksizin miktar artırım dilekçesi ile arttırılan miktarlar için davalının zamanaşımı savunmasının dikkate alınmış olması hatalı olup bozma nedenidir. 3-Dosya kapsamına göre; davacı tarafça belirsiz alacak davası açılmış olmakla mahkemece kıdem tazminatı dışında hüküm altına alınan alacakların toplamına dava tarihinden faiz işletilmesi gerekirken dava dilekçesinde belirtilen tutarlara dava miktar arttırım dilekçesinde belirtilen tutarlara miktar arttırım dilekçesi tarihinden faiz işletilmesi hatalı olup bozma nedenidir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 02/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.