Mahkemesi : Artvin Asliye Hukuk Mahkemesi(İş Mahkemesi Sıfatıyla)Tarihi : 28/05/2014Numarası : 2013/20-2014/237Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,2-Davacı, davalı işyerinde elektrik teknisyeni olarak çalışırken askere gitmek üzere işyerinden ayrıldığını, askerlik dönüşünde, bu arada şirketin özelleştirilmiş olması nedeniyle, yeni şirkette işe başladığını ancak, iş şartlarının esaslı olarak değiştirilmesini nedeniyle iş akdini haklı nedenle feshettiğinden bahisle kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesini istemiştir. Davalı, davacının iş akdinin kendisinin istifa ederek sonlandırıldığını ve son işveren kendisi olmadığı için sorumlu olmadığını, kendi yanında çalıştığı dönem yönünden tüm haklarının ödendiğini hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, taraflar arasındaki dava konusu kıdem tazminatına ilişkin ihtilafta ... ile ... arasında imzalanan 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ile ...'ın sahip olduğu tüm hak ve yükümlülüklerin ...'a devir edildiği, yapılan bu devir işlemi ile davacının 24/07/2006 tarihinden itibaren ... bünyesinde çalışmaya devam ettiği, 24/07/2006 tarihinde davacı ile davalı şirketin iş ilişkisinin sona ermiş olması nedeni ile davalının kıdem tazminatı yönünden bir sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle davalıya yönelik davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.İşyeri devrinin iş ilişkisine etkileri ile işçilik alacaklarından sorumluluk bakımından taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlarda ise, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu olduğu aynı yasanın 3. fıkrasında açıklanmış ve devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır. 4857 sayılı İş Kanununun 120. maddesi hükmüne göre 1475 sayılı yasanın 14. maddesi halen yürürlükte olduğundan, kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından işyeri devirlerinde belirtilen hüküm uygulanmalıdır. Anılan hükme göre, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır. Bununla birlikte, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları, işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır. Özelleştirme işlemi sonucu kamuya ait hislerin devri de işyeri devri olarak değerlendirilemez. Belirtilen işlemde, işyeri aynı tüzel kişilik altında faaliyetini sürdürmekte sadece kamuya ait hisselerin bir kısmı ya da tamamı el değiştirmiş olmaktadır. Bununla birlikte tamamı kamuya ait olan bir işyerinin özelleştirme işlemi sonucu başka bir işverene geçmesi işyeri devri olarak değerlendirilmelidir. Somut olayda, 2006 yılında sadece işletmenin devri olduğu, işyerinin aynı işyeri olması nedeniyle davalı ...’ın işçilik alacakları yönünden asıl işveren olarak sorumluluğunun devam ettiği, 2010 yılı sonrasında ise Kamuya ait hisselerin tamamımın devri şeklinde işyerinin özelleştirme sonucu başka bir işverene geçmesinin ise işyeri devri olarak değerlendirilmesi ve dava konusu işçilik alacaklarından sorumluluğun da işyeri devri kurallarına göre belirlenmesi gerekmektedir. Bu sebeple, davacının özelleştirme öncesi askere gitmesi nedeniyle işyerinden ayrıldığı dönem yönünden kıdem tazminatından davalı ...'ın ayrılış tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğu, yıllık izin alacağının ise ikinci dönemle birlikte değerlendirilmesi gerektiği ve son işveren olarak dava dışı Aksa A.Ş.'nin sorumlu olduğu, devreden işveren ...'ın bir sorumluluğun bulunmadığı hususları gözönünde tutularak karar verilmesi gerekirken, 3. şahıslar yönünden verilmiş yargı kararlarına dayanarak hatalı değerlendirme ile davanın husumetten reddine karar verilmiş olması isabetsiz olup karar bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.