Mahkemesi : Adana 1. İş MahkemesiTarihi : 31/01/2013Numarası : 2012/13-2013/24Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,2-Davacı davalı işyerinde sipariş sevk memuru olarak çalıştığını ancak çalışmasının karşılığı olarak fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının ödenmediğini belirterek bu alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı, davanın reddini istemiştir.Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiştir.Taraflar arasında davacı işçinin, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücretine hak kazanıp kazanamadığı, hakkaniyet indirimi ve ara dinlenme hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.Fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil çalışması yaptığını ispat yükü işçiye, çalışma olgusunun ispatlanması halinde ücretlerinin ödendiğini ispat yükü ise işverene düşmektedir.Fazla çalışmanın ve ulusal bayram genel tatil çalışmasın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalarda bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışması ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışması alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışması yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Somut olayda mahkemece davacının sipariş sevk memuru olarak çalıştığı ve çalışmasının karşılığı olan hafta tatili, fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalı tarafından ödenmemesi nedeniyle alacakların kabulüne karar verilmiştir. Ancak davacının hizmet sözleşmesinde fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının ücrete dahil olduğu yönündeki hükümle beraber davacının yaptığı işe kıyasla asgari ücretin 4-5 katı kadar ücret almış olması nedeniyle hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının ücretine dahil olduğu ve bu nedenle bu alacakları talep hakkının olmadığının kabul edilmesi gerekirken, belirtilen bu husus gözetilmeksizin hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Mahkemece, davacının sözleşmesinde fazla mesai alacağının ücretine dahil olduğu yönündeki hüküm göz önüne alınarak yıllık 270 saate kadar olan fazla çalışmanın ücretin içinde olmasından dolayı yıllık 270 saatin üzerindeki fazla mesai alacağının hüküm altına alınmasına ve takdiren %20 oranında hakkaniyet indirimi yapılmasına karar verilmiştir. Fazla mesai alacağının hesaplanmasında tanık anlatımlarına itibar edilmesi durumunda, davacının rapor, izin, hastalık gibi nedenlerle çalışamadığı günler ve sürekli aynı yoğunlukta çalışmanın hayatın olağan akışına aykırı olacağı göz önüne alınarak hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği Yargıtay tarafından kabul edilmiş ve istikrar kazanmış bir uygulamadır. Her ne kadar mahkemece fazla mesai alacağından %20 oranında indirim yapılmışsa da bu oran yerleşik Yargıtay uygulamasına göre az olup daha fazla olması gerekmektedir. Bu husus da isabetsiz olmuştur.Davacının 2011 yılı çalışması için bilirkişi raporuna göre 08.00-19.00 arası çalışma yaptığı ve 1 saat ara dinlenmesi yaptığı kabul edilmiştir. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre de günde 11 saat çalışma kabulünde 1.5 saat ara dinlenmesinin çalışma süresinden düşülmesi gerekecektir. Bu nedenle 1.5 saat yerine 1 saat ara dinlenmesi düşülmesi hatalı olup bu hususta bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı tarafa iadesine, 16.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.