Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 516 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 6855 - Esas Yıl 2009
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü: Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat alacağının tahsili istemine ilişkindir. 1- İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, bu yolla saptanan dava niteliğine ve özellikle iddia ve savunmanın kıymetlendirilmesi yönünden bilgilerine başvurulan ve hükme dayanak yapılan uzman bilirkişi raporunun niteliği, içeriği ve dosya kapsamında toplanıp değerlendirilen delillere, delillerin takdir, tahlil ve tartışımma ilişkin hükümde gösterilen gerekçelere göre davacı tarafın kusur miktarına ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE,2- Davacı tarafın oluşturulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; mahkemece davanın davalı Şenol hakkında husumet yokluğundan, davalılar Ömer ve D... Organize Sanayi Bölgesi yönünden adı geçenlerin kusurları bulunmadığından reddine ve davalılardan Necip yönünden davanın kısmen kabulü ile hükmedilen tazminat bedelinin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de, varılan sonuç davanın niteliğine, tarafların sıfatına ve yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir. Toplanan delillerden davalılardan Necip'in davalı D... Organize Sanayi Bölgesi İdaresi'nin yüklenicisi olarak davalı Şenol'dan kiraladığı ve davalı Ömer tarafından kullanılan kepçe ile yapılan kazı çalışması sırasında davacı idareye ait kablolara hasar verildiği anlaşılmaktadır. Davalılar D... Organize Sanayi Bölgesi ile Necip arasındaki "elektrik şebekesi yapım işine" ait sözleşme hükümleri incelendiğinde iş sahibinin yükleniciye emir ve talimat verme, yapılan işi kontrol ve denetleme yetkisinin tanınmış bulunduğu, bu hali ile iş sahibi ile yüklenici ve diğer davalı kepçe sahibi arasında bağımlılık ilişkisi kurulmuş olduğundan, işin yapımı sırasında yüklenici tarafından üçüncü kişilere verilen zararlardan dolayı iş sahibi ile yüklenicinin Borçlar Kanunu'nun 55. maddesi hükmünde belirtilen "adam çalıştıran" sıfatıyla kusursuz sorumlu olacakları, hasara sebebiyet verdiği anlaşılan kepçe sahibi davalının araç işleten sıfatıyla 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85/1. maddesi gereğince kusursuz, kepçe operatörü olan diğer davalının ise BK 41. madde gereğince haksız fiilinden dolayı kusur sorumlusu olduğu, bunun sonucu olarak da tüm davalıların aynı Kanun'un 51/2. maddesi hükmüne göre müteselsilen (zincirleme olarak) yüklenici ile birlikte zarardan sorumlu tutulmaları gerekeceği kuşkusuzdur. Öte yandan 3095 sayılı Yasa'nın 2/3. maddesi uyarınca gerçek veya tüzel kişi tacirler arasında haksız eylem dahil her türlü nedenden kaynaklanan alacaklarda istek halinde T.C. Merkez Bankası'nın kısa vadeli kredilere uyguladığı avans oranında temerrüt faizine hükmedilmesi zorunludur. Ne var ki mahkemece dava dilekçesinde avans faizi istenildiği halde bu istem ve yasal düzenleme dikkate alınmayarak yasal faize hükmedilmesi de isabetsizdir. Hal böyle olunca mahkemece az yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak tüm davalıların sorumluluğuna hükmedilmesi ve belirlenen tazminat miktarına da haksız fiil tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesi gerekirken, yasa hükümleri gözardı edilip delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacı tarafın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin ödenen harcın istek halinde davacı tarafa iadesine, 09.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.