İş Mahkemesi(Müstemir Yetkili)Dava Türü : Alacak Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,2-Davacı vekili, davacının davalı iş yerinde 18/05/2004-08/10/2011 tarihleri arasında brüt 837,00 TL ücretle çalıştığını, iş akdinin haksız olarak işveren tarafından sonlandırılmasına rağmen kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer hak ve alacaklarının ödenmediğini, dini bayramlarda bir gün dışında haftanın 7 günü çalıştığını, 07:30-19:30 saatleri arasında haftanın bir günü ise 07:30-23:00 saatleri arasında çalıştığını, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, asgari ücretin 50-60 TL altında ödeme yapıldığını, maaş kartlarının işverende olduğunu, AGİ alacaklarının ödenmediğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı vekili, zamanaşımı definde bulunarak davacının 27/12/2004 tarihinde işe başladığını, iş sözleşmesinin feshedilmedi??ini, davacının iş akdini istifa ederek sonlandırdığını ve şirketi ibra ettiğini, bu nedenle feshe bağlı alacaklara hak kazanamayacağını, diğer alacakların yasal koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davacının davalı işyerinde 27.10.2004 - 08.10.2011 tarihleri arasında toplam 6 yıl 11 ay 11 gün çalıştığı, son aylık ücretinin brüt 837,00 TL olduğu, taraflar arasında iş yerinin 2011 yılında Çelikler Limited Şirketine devredildiği konusunda çekişme bulunmadığı, SGK kayıtları uyarınca davalı iş yerinden verilen çıkışı takip eden gün ... Şirketinden girişinin yapıldığı, davacının iş sözleşmesinin sonlandırılmadığı, bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminata hak kazanamayacağı, dava açıldıktan sonra iş sözleşmesinin sonlandırılması nedeniyle yıllık izin ücreti alacağı talebinde haklı olduğu, sunulan ücret bordrolarından AGİ'nin ödenmesi nedeniyle AGİ alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında davacının davalı işyerindeki çalışma süresi ihtilaflıdır. Somut olayda, davacı davalı iş yerinde 18/05/2004-08/10/2011 tarihleri arasında çalıştığını ve iş akdinin haksız olarak işveren tarafından sonlandırıldığını iddia etmiş, davalı ise iş akdinin istifa etmek suretiyle davacı tarafından sonlandırıldığını savunmuştur. Mahkeme, SGK kayıtları uyarınca davalı iş yerinden verilen çıkışı takip eden gün davacının iş yerini devralan ... Şirketinden girişinin yapıldığı, bu nedenle davacının iş sözleşmesinin sonlandırılmadığı gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı talepleri reddedilmiştir. Devir olgusuna davacı taraf dayanmadığı gibi davalı da iş akdinin istifa ile sonlandırıldığını savunmuştur. Dosyaya getirtilen hizmet döküm cetveli kaydında da davacının 14/11/2010 tarihinde davalı iş yerinden ayrıldıktan sonra dava dışı ... nezdinde çalışması görülmemektedir. Davacının iş akdi davalı iş yerinde çalışırken 14/11/2010 tarihinde sonlanmasına ve ... nezdinde çalışmamış olmasına rağmen davacının iş yerini devraldığı belirtilen ... nezdinde çalışmaya devam ettiği şeklindeki dosya içeriği ile bağdaşmayan somut uyuşmazlıkla ilgisi olmayan gerekçelerle kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddi hatalıdır. Ayrıca davacının iş akdi hizmet döküm cetveli kayıtlarına göre 14/11/2010 tarihinde sona ermiş olmasına rağmen işten ayrılış tarihinin 08/10/2011 tarihi olarak belirlenmesi de isabetsizdir. Mahkemece yapılacak iş, dosyaya davalı tarafından sunulan istifa dilekçesi, tanık beyanları ve diğer deliller değerlendirilerek feshe bağlı haklar ve çalışma süresi yönünden bir karar vermekten ibarettir. Yazılı şekilde yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi isabetli değildir.3-Davacının işten ayrılış tarihi 08/10/2011 tarihi ve ücreti 2011 yılı asgari ücret seviyesi olan 837,00 TL olarak belirlenmiş ise de davacının hizmet döküm cetveline göre işten ayrılış tarihi 14/11/2010 tarihi olup 2010 yılı asgari ücreti 760,50 TL'dır. İşten ayrılış tarihindeki asgari ücret seviyesi 760,50 TL olduğu gözetilmeden hatalı bilirkişi raporuna itibarla karar verilmesi de isabetsiz olmuştur. 4-Davacı asgari geçim indirimi alacağının ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise tüm alacaklarının davacıya ödendiğini savunmuştur. Dosyaya sunulan 2008 yılı Ocak ayı ile 2010 yılı Kasım ayı arasındaki döneme ilişkin imzasız bordrolarda asgari geçim indirimi tahakkuku bulunmakla birlikte banka kayıtları sadece 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin olarak getirtilmiştir. Mahkemece "..davalı tarafça sunulan ücret bordrolarından AGİ'nin ödendiği görülmüş olmakla.." gerekçesiyle asgari geçim indirimi alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. Banka kayıtlarının 2010 yılına ilişkin olması ve 2008 yılı Ocak ayı ile 2010 yılı Kasım ayı arasındaki döneme ilişkin bordroların imzasız olmasına rağmen AGİ alacaklarının ödendiğinden bahisle talebin reddi isabetsizdir. Yapılacak iş, 2008 ve 2009 yıllarına ilişkin banka kayıtları da getirtilip değerlendirilerek talep hakkında karar vermekten ibarettir. 5-Kabule göre de, dava tarihi itibariyle feshin gerçekleşmediği Mahkemece kabul edilmesine rağmen talep koşulu feshe bağlı olan yıllık izin ücreti alacağına hükmedilmesi de kabul şekli bakımından çelişki oluşturmuşsa da davacının iş akdi son bulduğundan bu yön bozma nedeni yapılmamış çelişkiye değinilmekle yetinilmiştir. Yapılacak iş; davacının hizmet süresi doğru belirlenerek yıllık izin alacağını bu süre ve o tarihteki ücrete göre hesaplatıp çıkacak sonuca göre bir karar vermektir. O halde tarafların bu yönlere ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 19.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.