Mahkemesi :İş MahkemesiDava Türü : AlacakYARGITAY İLAMITaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı Harran Üniversitesi Rektörlüğü vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı davalı üniversite hastanesi bünyesinde aralıksız ve kesintisiz olarak 04.05.2004 tarihinden itibaren hasta bakıcı (aynı zamanda temizlik görevlisi olarak) çalışırken 01.09.2013 tarihinde emekli olmak üzere ayrıldığını, davacının yasal emeklilik şartlarını yerine getirip yazılı olarak davalılara müracaat ettiği halde kıdem tazminatı ve diğer işçilik haklarının ödenmediğinden bahisle ; kıdem tazminatı, fazla çalışma alacağı ve ulusal bayram ve genel tatil alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir. Günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir. Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedibuçuk saati geçemez (İş Kanunu, Md. 69/3). Bu durum günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden, haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde yedibuçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Dairemizin kararları da bu yöndedir Fazla çalışmanın belirlenmesinde, 4857 sayılı Yasanın 68 inci maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerekir. İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır. Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanununun 68 inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68 inci maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (onbir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.Davacı haftalık 45 saati aşan çalışmaları bulunmasına rağmen fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise davacının fazla mesai yapmadığını savunmuştur. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıkları işyerinde 3 grup şeklinde çalışma olduğunu, her grubun 24 saat çalışma yapıp 48 saat dinlendiğini, sabah 08:00 de işe başlayıp bir sonraki gün sabah 08:00 e kadar çalıştığını beyan etmişlerdir. .Davalı tanığı ise davalı işyerinde davacının 24 saat çalıştığını, işyerinde 24 saat çalışanların 48 saat dinlendiklerini, sonra tekrar işe geldiklerini beyan etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının davalı işyerinde 24 saat çalışıp 48 saat dinlendiğini bu nedenle bir hafta 9 saat diğer hafta 6 saat yani haftada ortalama 7.5 saat fazla mesai yaptığını kabul ederek hesaplama yapmıştır. Somut olayda davalı işveren tarafından davacının çalışma dönemini kapsayan imzasız bordroların ve banka kayıtlarının sunulduğu, bordrolarda gösterilen ücret miktarlarının banka kayıtlarıyla uyumlu olduğu, imzasız bordrolardan Ağustos 2013 bordrosunda davacıya 11.25 saat karşılığı 51.08 TL, Ekim 2012 bordrosunda 15 saat karşılığı 62.70 TL, Ağustos 2012 bordrosunda 18 saat karşılığı 78.38 TL, Nisan 2012 bordrosunda 7.5 saat karşılığı 29.55 TL fazla mesai tahakkuku olduğu ve bu ödemelerin dışlanması gerektiği halde bu ödemelerin dikkate alınmaması hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, 01.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.