Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4908 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21277 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : Çorum 1. İş MahkemesiTarihi : 14/05/2013Numarası : 2012/361-2013/520 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine. 2.Davacı, davalı şirketin Çorum Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan R.. Fabrikası olarak bilinen işyerinde 17.03.2011 tarihinde işe başladığını ve 30/04/2012 tarihinde işten kovulduğunu, kendisine asgari ücret ödenmiş gibi gösterildiğini, fakat asgari ücretin altında ücret ödendiğini; tüm ödemelerin HSBC Bank Çorum Şubesi'ne yapıldığını; asgari ücret ödendiğine dair bordroların zorla imzalatıldığını, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını; resmi bayram tatillerinde çalıştığını;eksik ödenen asgari geçim indirimi alacakları bulunduğunu öne sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret alacağı, yıllık izin, genel tatil, fazla çalışma ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı, davacının 30.04.2012 tarihinden itibaren işe gelmediğini, devamsızlı??a ilişkin 30 Nisan, 2-3-4 Mayıs tarihlerinde tutanaklar tutulduğunu; davacının iş akdini haklı neden olmadan sonlandırdığını, 45 saati geçmeyecek şekilde çalıştığını, fazla mesai alacağı bulunmadığını; işe giriş ve çıkışlarda kart okutulduğunu, bu kayıtların incelenmesi ile de fazla mesai yapılmadığının anlaşılacağını; dini-milli bayram ve genel ve resmi tatillerde çalışmadığını, asgari geçim indirimi alacağı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece iş akdinin davacı işçi tarafından ücret ve işçilik haklarının tam olarak ödenmemesi sebebiyle haklı olarak feshedildiği kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında davacı işçinin fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil çalışması yapıp yapmadığı uyuşmazlık konusudur. Fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil çalışması yaptığını ispat yükü işçiye, çalışma olgusunun ispatlanması halinde ücretlerinin ödendiğini ispat yükü ise işverene düşmektedir. Fazla çalışmanın ve ulusal bayram genel tatil çalışmasın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın ve genel tatillerde çalışıldığının yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesi gerekir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre fazla çalışma ve genel tatil günlerinde çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışması ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ve genel tatil günlerinde çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışması alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ve genel tatil ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışması yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır Somut olayda; hükme esas bilirkişi raporunda davacı tanık beyanlarına göre davacının haftada 14 saat fazla çalışma yaptığı, ayrıca resmi tatil günlerinde çalıştığı kabul edilerek sözü edilen alacaklar hesap edilmiş, hakkaniyet indirimi yapılarak alacaklar mahkeme tarafından hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, Davalı tarafça sunulan kart okuma çizelgelerinde davacının imzası olmadığı, normal mesai saatleri dışında fazla mesai yapıldığı beyan edilmesine rağmen kart okuma çizelgesinde normal mesai saatleri dışında hiç çalışma bulunmadığı, kart okuma çizelgelerinin davalı şirket dışında internet aracılığıyla bu işi yapan şirketler tarafından tutulan kayıtlar olduğunun da belirtilmediği gerekçeleriyle kart okuma çizelgeleri dikkate alınmamıştır. Ancak dosya içinde davacının işe giriş çıkış saatlerini gösteren kart okuma kayıtlarına rastlanılmamıştır. Davalı işverene ait işyerinde işçilerin işe giriş çıkışlarında kart okuma sisteminin kullanıldığı davalıya karşı açılan ve Dairemizin incelemesinden geçen emsal niteliğindeki dosyalardan anlaşılmaktadır. Bu husus dikkate alındığında davacının hizmet süresi boyunca davalı işyerine giriş çıkış tarihleri ile saatlerini gösteren kart okuma kayıtlarının getirtilerek fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunup bulunmadığının ve miktarının işyeri kayıtlarına göre değerlendirilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı işyeri kayıtları yerine takdiri delil niteliğindeki tanık beyanları nazara alınarak fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınması hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine 03.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.