Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4560 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21899 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : Adana 6. İş MahkemesiTarihi : 04/06/2013Numarası : 2012/917-2013/285 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, genel tatil, hafta tatili ve yıllık izin ücreti alacağının tahsilini talep etmiştir. Davalı A.. M.. ise davacı ile hizmet ilişkisinin bulunmadığını, davacının belirli süreli hizmet alımı sözlemesine istinaden ... Bilişim Teknolojileri San Tic AŞ işçisi olduğunu, davanın şirkete ihbar edilmesi gerektiğini ve alacakların da zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının talebine konu alacaklar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplamaya esas ücretin belirlenmesi ile ilgili kısımda davacının çıplak brüt ücretinin 1286,53 TL olduğu, yıllık izin ücretinin de bu miktar üzerinden hesaplanacağı belirtildikten sonra yıllık izin hesaplama kısmında çıplak brüt ücretin 1387,82 TL olarak belirlendiği ve hesaplamanın da bu ücret üzerinden yapıldığı anlaşılmakla yapılan hesaplamanın tespit ile çeliştiği görülmüştür. Yukarıda belirtilen eksikliğin giderilmesi amacıyla yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması ya da mahkemece resen hesaplanmak suretiyle yıllık izin alacağı hüküm altına alınması gerekirken, yargı denetimine elverişli olmayan ve çelişkili tespit ve hesaplamayı içeren rapora dayanılarak yıllık izin alacağının mevcut şekli ile karar altına alınması hatalıdır. 3-Kabule göre ise, bilirkişi tarafından yapılan hesaplama sonucu bulunan net ve brüt miktarlardan mahkemece net miktarların hükme esas alındığı anlaşılmakta ise de hüküm fıkrasında mahkemece karar altına alınan alacak miktarlarının açık, anlaşılır biçimde ve infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde belirtilmesi gerekirken hüküm altına alınan söz konusu alacakların net mi brüt mü olduğunun belirtilmemesi hatalı olmuştur. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 25.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.