Mahkemesi : Aladağ Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla)Tarihi : 13/06/2013 (18.09.2013 T.Ek Karar)Numarası : 2013/71-2013/117 Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen 13.06.2013 tarihli kararın davalı B. AŞ., 18.09.2013 tarihli ek kararın davalı Avrasya Ltd.Şirketi tarafından temyiz edilmesi, Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalılar ..İnş.Oto.Krt.Bas.Yay.San.Tic.Ltd.Şti vekili ve B..Enerji Ür.A.Ş. vekili tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 25.02.2014 günü belirlenen saatte temyiz eden B..Enerji Ür.A.Ş. vekili Av.B.Ö..ve karşı taraftan davacı F.. S.. vekili Av.O. T.. geldiler, temyiz eden diğer davalı vekili gelmedi. Gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü: 1-Davalı ...Ltd.Şirketinin 18.09.2013 tarihli ek karara yönelik temyizi açısından; 6100 Sayılı HMK'nun geçici 3.madde 1.fıkrasına göre; “Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmi Gazete'de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” 2.fıkrasına göre; Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla değişiklikten önceki 427 ilâ 454'üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5.maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale edildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve harcının yatırılması gerekir. Temyiz süresi içinde temyiz dilekçesi ve temyiz defterine kaydedilmiş, ancak harç yatırılmamış ise, harç vetemyiz giderlerinin yatırılması için ilgili tarafa HUMK'nun 434/3.maddesi gereği 7 günlük kesin süre verilmesi gerekir. 8 günlük süre içinde temyiz edilmeyen (HUMK'nun 432/4), temyiz defterine kaydı yapılmayan (HUMK'nun 434/3) kararlar kesinleşmiş olur. Öte yandan İş Mahkemesinden verilen kararların katılma yoluyla temyizine ilişkin 5521 sayılı Yasada bir hükümde bulunmadığı gibi süre tefhimle başladığından gerekçeli kararın ayrıca sonradan tebliğ edilmiş olması tefhimle işleyen sürenin hukuksal sonuçlarını doğurmasına engel değildir. HMK'nun 103/1-4 maddesi gereğince hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar adli tatilde görülecek işlerden olduğundan adli ara vermede geçen günler süreye dahildir. Somut olayda karar davalı vekiline 13.08.2013 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Davalının temyiz talebinin 8 günlük temyiz süresinin son günü olan 21.08.2013 tarihi geçtikten sonra 06.09.2013 tarihinde yapıldığı temyiz defterine kayıt ve harç makbuzlarından anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK 103/1-ç bendine göre adli tatilde temyiz süresi işlediğinden temyiz dilekçesinin reddine ilişkin mahkemece verilen karar HUMK'nun 432.maddesine uygun olduğundan mahkemenin 18.09.2013 tarihli kararına yönelik temyiz talebinin reddine karar verilmelidir. 2-Davalı B...A.Ş.'nin 13.06.2013 tarihli karara yönelik temyizi açısından; dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine. 3-Fazla çalışma ücretlerinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 63'ncü maddesinde çalışma süresi haftada en çok 45 saat olarak belirtilmiştir. Ancak tarafların anlaşması ile bu normal çalışma süresinin, haftanın çalışılan günlerine günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabileceği ilkesi benimsenmiştir. Yasanın 41'inci maddesine göre fazla çalışma, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalar olup, 63 üncü madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile bazı haftalarda toplam 45 saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz. 4857 sayılı İş Kanununun 41'nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, fazla çalışma saat ücreti, normal çalışma saat ücretinin yüzde elli fazlasıdır. İşçiye fazla çalışma yaptığı saatler için normal çalışma ücreti ödenmişse, sadece kalan yüzde elli kısmı ödenir. Kanunda öngörülen yüzde elli fazlasıyla ödeme kuralı nispi emredici niteliktedir. Tarafların sözleşmeyle bunun altında bir oran belirlemeleri mümkün değilse de, daha yüksek bir oran tespiti olanaklıdır. Fazla çalışma ücretinin son ücrete göre hesaplanması doğru olmayıp, ait olduğu dönem ücretiyle hesaplanması gerekir. Yargıtay kararları da bu yöndedir. Bu durumda fazla çalışma ücretlerinin hesabı için işçinin son ücretinin bilinmesi yeterli olmaz. İstek konusu dönemler açısından da ücret miktarlarının tespit edilmesi gerekir. İşçinin geçmiş dönemlere ait ücretinin belirlenememesi halinde, bilinen ücretin asgari ücrete oranı yapılarak buna göre tespiti gerekir. Ancak işçinin işyerinde çalıştığı süre içinde terfi ederek çeşitli unvanlar alması veya son dönemlerde toplu iş sözleşmesinden yararlanılması gibi durumlarda, meslek kuruluşundan bilinmeyen dönemler için ücret araştırması yapılmalı ve dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirmeye tabi tutularak bir karar verilmelidir. Somut olayda bilirkişi günlük ücreti 69,77 TL, saat ücretini 9,30 TL ve fazla çalışma ücretini ise 18,61 TL üzerinden hesaplamıştır. Günlük 69,77 TL ücret alan bir işçinin saat ücreti tespit gibi 9,30 TL olup fazla çalışma açısından %50 artırılması halinde 13,95 TL üzerinden alacağın hesaplanması gerekirken 18,61 TL üzerinden yapılan hesaba itibarla hüküm kurulması hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... Ltd.Şirketinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan 18.09.2013 tarihli ek kararın ONANMASINA, davalı B...AŞ.'nin temyiz itirazlarının kabulüyle 13.06.2013 tarihli kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı B...AŞ. yararına takdir olunan 1100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı B... AŞ.'ne verilmesine, 1100,00 TL avukatlık ücretinin davalı ...Ltd.Şirketinden alınarak davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı B... AŞ.'ne iadesine, fazla alınan temyiz harcının istek halinde davalı ... AŞ.'ne iadesine, 25.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.