Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4537 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27291 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : Samsun 3. İş MahkemesiTarihi : 22/08/2013Numarası : 2012/11-2013/813 Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 25.02.2014 günü belirlenen saatte temyiz eden C.. L... vekili Av.N. Ö.. geldi, karşı taraftan gelen olmadı. Gelenin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine. 2-Davacı vekili, davacının 10/06/2006-06/09/2011 tarihleri arasında çalıştığını, sözleşmesinin sağlık şartları ve ücretlerin ödenmemesi nedenleriyle kendisinin feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile fazla çalışma ve yıllık izin alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı işçinin fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil çalışması yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddias??nı ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Somut olayda, davacı tanıkları Mehmet ve Tarık’ın aynı mahkemede açılmış davaları ve dolayısıyla menfaat birliği içerisinde hareket etmeleri karşısında beyanlarına itibar edilemez. Ancak, davalı tanıkların??n beyanlarından işyerinde hafta içi 08:30-18:00 saatleri arası 1 saat ara dinlenme indirildiğinde 8,5 saat ve cumartesi günleri ise 17:30 a kadar 8 saat çalışıldığı, haftalık çalışma süresinin 50,5 saat olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davalı tanıkları yerine menfaat birliği içerisinde hareket eden davacı tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesi hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir olunan 1100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 25.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.