Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4427 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19834 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : Adana 3. İş MahkemesiTarihi : 26/03/2013Numarası : 2011/1035-2013/179 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine; 2-Davacı, davalı işyerinde mikser operatörü olarak çalıştığını, iş akdinin işveren tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğini bildirerek ödenmeyen kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının ödetilmesini istemiştir. Davalı, davacının kendi işçisi olmadığını bu nedenle hakkında açılan davanın husumetten reddine karar verilmesini, davacıyı kendisinin işten çıkarmadığını, husumet itirazının kabul edilmemesi halinde alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davalının haklı feshi ispat edemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Fazla mesai alacağının ödenip ödenmediği konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.Somut olayda, dosyaya sunulan ücret bordrolarında 2007 yılı hariç fazla mesai tahakkuklarını yapıldığı ve bordrolar ile, sunulan banka ekstresine göre, yapılan ödemelerin birbiri ile örtüştüğü sabittir. Ancak bilirkişi, bu tespiti yapmasına rağmen, davacı tarafından bordroların imzalanmamış olması nedeniyle bu tahakkukları kabul etmediği belirterek yeniden hesaplama yoluna gitmiştir. Davacının, bankaya yatan ücreti alırken daha fazla alacağı olduğu yolunda bir ihtirazi kayıt koymamış olmasına göre, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucu doğmaktadır. Dosyada, sadece tanık deliline dayanarak hesaplama yapıldığının anlaşılmasına göre, bordrolarda fazla mesai tahakkuku yapılan ayların dışlanması suretiyle hesaplama yapılması zorunluluğuna rağmen hatalı bilirkişi raporunun hükme esas alınarak sonuca gidilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.3- Bilirkişi tarafından fazla mesai hesabı yapılırken haftada 7 gün üzerinden 2 saat fazla mesai hebası yapıldığı, bir sonraki bentte ise, hafta tatili alacağı yönünden de 6 ayda 24 hafta üzerinden hafta tatili alacağı hesaplanarak mükerrer hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılacak iş, bilirkişiye, bordrolarda tahakkuk olan ayları dışlayarak ve haftada 6 gün çalışma üzerinden fazla mesai ve hafta tatili alacağını yeniden hesaplattırılarak çıkacak sonuca göre bir karar vermektir. O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde , davalıya iadesine, 24.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.