Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4387 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21779 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : Kahramanmaraş İş MahkemesiTarihi : 25/04/2013Numarası : 2013/163-2013/335 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı, yıllık izin alacağı ile ilgili açmış olduğu 08.11.2012 tarih 2011/353 Esas sayılı davanın sonuçlandığını, bilirkişi raporuna göre bakiye alacağının bulunduğunu öne sürerek bakiye yıllık izin ücreti alacağının tahsilini talep etmiştir. Davalı, Mahkemenin 08.11.2012 tarih 2011/353 Esas ve 2012/632 Karar sayılı dava dosyasında hükme esas alınan bilirkişi raporundaki tespitlerin yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, 08.11.2012 tarih 2011/353 Esas ve 2012/632 Karar sayılı ilam ile davacının 100,00 TL yıllık izin ücreti alacağının hüküm altına alındığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tarafın talep edebileceği alacağın 13.358,90 TL olduğunun belirtildiği, uyuşmazlığın davacının daimi kadroya geçmeden önce işyerinde yapılan işin mevsimlik iş olup olmadığı olduğu, davalı işyerindeki kadro öncesi çalışmanın 11 ayı geçmesi halinde yıllık izin hakkı doğacağı, fiilen bu sürenin altındaki çalışmaların ise mevsimlik iş kabul edilmesi gerektiği, TİS' de de parçalı hizmetin yıllık izin ücreti hesanında dikkate alınacağı ancak parçalı hizmet dönemine ilişkin yıllık izin ücreti hakkının olmayacağının kararlaştırılmış olduğu, bu hükümler dikkate alınmadan hazırlanan bilirkişi raporuna itibar edilemeyeceğinden resen yapılan hesaplama neticesinde davacının talep edebileceği miktarın 1.145,16 TL olduğunun anlaşıldığı, önceki karar ile 100,00 Tlsi ödendiğinden hüküm altına alınması gereken 1.045,16 TL alacağın bulunduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında davacı işçinin işe başladığı 25.05.1989 ile daimi kadroya geçtiği 2001 yılı arasındaki çalışmalarının mevsimlik mi sürekli mi olduğu ve bu dönem çalışmalarının yıllık izin alacağı hesabında dikkate alınıp alınamayacağı noktalarında uyuşmazlık bulunmaktadır. Mahkemece, denetime elverişli olmadığı gerekçesiyle 08.11.2012 tarih 2011/353 Esas ve 2012/632 Karar sayılı dava dosyasında hükme esas alınan 10.09.2012 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilmeyerek resen yıllık izin ücreti alacağı hesaplanmıştır. Sözü edilen bilirkişi raporunda davacının fesih tarihi itibariyle almış olduğu kabul edilen günlük brüt ücreti 150,1 TL kabul edilmesine karşın mahkemece günlük brüt ücret 63,62 TL kabul edilmiştir. Ayrıca, aynı tarihli bilirkişi raporunda davacı işçinin kullandığı gerekçesiyle 163 gün yıllık izin süresi hesap dışı bırakıldığı halde mahkemece davacı tarafından kullanıldığı kabul edilen yıllık izin süresi 238 gün olarak hesaplanmıştır. Dosya içeriğinden ve mahkeme gerekçesinden 08.11.2012 tarih 2011/353 Esas ve 2012/632 Karar sayılı dava dosyasında hükme esas alınan 10.09.2012 tarihli bilirkişi raporu ile mahkeme kabulü arasındaki farklılığın hangi somut gerekçeye dayalı olduğu ise anlaşılamamıştır. Yapılacak iş, davacının işe başladığı 25.05.1989 tarihinden daimi kadroya alındığı 2001 yılına kadar süren çalışmasının nitelendirilmesinin doğru bir şekilde yapılması ve bundan sonra davacının tüm çalışma süresine göre varsa yılık izin ücreti alacağının olup olmadığının ve miktarının doğru bir şekilde belirlenmesidir. Mahkemece bu gerek yerine getirilmeden soyut gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 24.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.