Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4386 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21771 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : İmamoğlu Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla)Tarihi : 20/03/2013Numarası : 2011/29-2013/53 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı, 12 saat çalışıp 24 saat dinlenmek suretiyle nöbetli olarak çalıştığını, çalışma sisteminin özel güvenlik mevzuatına tamamen aykırı olduğunu, ayrıca bu çalışma şartlarına uygun olarak fazla çalışma ücretinin ödenmediğini, bu durumu iş verene iletmesine rağmen durumunun düzeltilmediğini bu nedenle iş akdini haklı olarak feshettiğini, Ocak ayındaki 7 günlük çalışmasına dair ücretinin de ödenmediğini öne sürerek kıdem tazminatı ile fazla çalışma ve ücret alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı davacının iş akdini kendi isteğiyle sonlandırması nedeniyle kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, davacının normal çalışma sisteminin kendisinin de beyan ettiği üzere 12 saat çalışma 24 saat dinlenme esasına uygun olarak yürütüldüğünden fazla mesai yapmasının söz konusu olamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının fazla çalışma ücreti alacağı bulunduğu ve iş akdinin davacı tarafından fazla çalışma ücretinin ödenmemesi nedeniyle haklı nedenle feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında feshin ne şekilde meydana geldiği ve davacının fazla çalışma ücreti alacağının bulunup bulunmadığı uyuşmazlık konusudur. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Ayrıca, İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Somut olayda, davacı fazla çalışma ücreti alacağının ödenmemesi nedeniyle iş akdini feshettiğini iddia etmekte, davalı ise davacının haklı olmayan gerekçe ile iş akdini sonlandırdığını savunmaktadır. Taraflar arasında, davalı işyerinde 12 saat çalışma ve 24 saat dinlenme esasına göre çalışıldığı ve ödenen ücret miktarı hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda 12 saat çalışma 24 saat dinlenme esasına göre davacının haftalık toplam 49 saat çalışmasının bu nedenle haftalık 4 saat fazla çalışmasının bulunduğu belirtilmiş ise de; sözü edilen raporda davacının çalışmasının hangi saatte başlayıp hangi saatte sona erdiği belirtilmediği, sadece 12 saat çalışma 24 saat dinlenme esasını kabul edilerek hesaplama yapıldığında ise haftalık çalışma süresinin de 45 saatin altında olduğu anlaşılmaktadır. Bu şekilde denetime elverişli olmayan ve hatalı şekilde hazırlanan bilirkişi raporuna itibar edilerek fazla çalışma ücreti alacağına hükmedilmesi ve davacının fazla çalışma ücreti alacağı bulunup bulunmadığı netleştirilmeden alacağın varlığı kabul edilerek davacı işçinin iş akdini feshinin haklı olduğunun kabul edilmesi isabetsizdir. Ayrıca herne kadar davacı imzasını içermese de açıkça fazla mesai alacağının tahakkuk ettirildiği bordroların işçiye banka kanalıyla yapılan ve herhangi bir ihtirazi kayıt içermeyen banka ödeme dekontları ile doğrulandığı da anlaşılmaktadır. Mahkemece, tüm bu hususlar gözetilerek davacının fazla çalışma ücreti alacağı bulunup bulunmadığı tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmeli ve fesih pozisyonu da fazla çalışma ücreti alacağı bulunup bulunmadığına göre yeniden değerlendirilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine 24.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.