Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4379 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23202 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : İskenderun 1. İş MahkemesiTarihi : 16/04/2013Numarası : 2009/120-2013/494 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine. 2.Davacı vekili, davacının 05/06/2008 ila 22/11/2008 tarihleri arasında çalıştığını, sözleşmesinin haksız feshedildiğini, her sabah en geç saat 07:00 da işe başlayarak günde 11 saat çalıştırıldığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve ücret alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili davacının kendi çalışanları olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davacının günlük 3 saat olmak üzere haftalık 18 saat fazla mesai yaptığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Somut olayda davacı her sabah en geç saat 07:00 de işe başlayarak günde 11 saat çalıştırıldığını iddia ederek fazla çalışma alacağı talep etmiştir. Mahkemece haftada 18 saat fazla çalıştığı kabul edilmiştir. Fazla çalışma konusunda davacı tanıklarından Fehmi “davacının akşam üstü işe gelip sabah saat 07;30 a kadar iş yerinde bekçilik” yaptığını, davacı tanığı İbrahim ise “genellikle davacı gece iş yerinde bekçilik yapıyordu hatta bazen gündüz de çalıştırılıyordu” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davacının gündüz 11 saat çalıştığını iddia etmesine rağmen tanıkların gece sabaha kadar nöbet tuttuğunu beyan etmeleri karşısında fazla çalışmanın işçi tarafından ispatlanamadığı anlaşıldığından talebin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine 24.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.