Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 437 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5190 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi(İş Mahkemesi Sıfatıyla)Dava Türü : AlacakTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı-karşı davacının tüm, davacı-karşı davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2- Davacı, davalı işçinin ihbar öneline uymadan iş akdini sonlandırdığını belirterek ihbar tazminatı alacağının tahsilini istemiştir.Davalı, davacı işverenden maaşlarına zam talep etmeleri üzerine işyeri yetkilisi tarafından hakarete uğrayarak istifa dilekçesi yazmaya zorlandıklarını, iş akdinin bu nedenle işveren tarafından haksız şekilde feshedildiğini davanın reddini ve birleşen dava ile de aynı gerekçelerle kıdem ve ihbar tazminatı ile manevi tazminat alacaklarının tahsilini istemiştir. Mahkemece, asıl dosya davacısı işverenin ihbar tazminatı talebinin reddine, birleşen dava dosyası davacısı işçinin kıdem tazminatı talebinin kabulü ile ihbar tazminatı ve manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.Davalı işçinin iş akdinin ne şekilde sona erdiği ve buna bağlı olarak asıl dosya davacısı işverenin ihbar tazminatına, birleşen dosya davacısı işçinin ise kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.İş sözleşmesi taraflara sürekli olarak borç yükleyen bir özel hukuk sözleşmesi olsa da, taraflardan herhangi birinin iş sözleşmesini bozmak için karşı tarafa yönelttiği irade açıklamasıyla ilişkiyi sona erdirmesi mümkündür.Fesih hakkı iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran ve karşı tarafa yöneltilmesi gereken bir haktır.Maddede düzenlenen bildirimli fesih, belirsiz süreli iş sözleşmeleri için söz konusudur. Başka bir anlatımla belirli süreli iş sözleşmelerinde fesheden tarafın karşı tarafa bildirimde bulunarak önel tanıması gerekmez. Fesih bildirimi bir yenilik doğuran hak niteliğini taşıdığından ve karşı tarafın hukukî alanını etkilediğinden, açık ve belirgin biçimde yapılmalıdır. Yine aynı nedenle kural olarak şarta bağlı fesih bildirimi geçerli değildir. Bildirim sürelerine ilişkin 4857 sayılı Yasanın 17 nci maddesindeki kurallar nispî emredici niteliktedir. Taraflarca bildirim süreleri ortadan kaldırılamaz ya da azaltılamaz. Ancak, sürelerin sözleşme ile arttırılabileceği Kanunda düzenlenmiştir. Ancak, bildirim önellerinin arttırılabileceği belirtilmiş olmakla birlikte, Yasada bir üst sınır öngörülmemiştir. Dairemiz tarafından, üst sınırın hâkim tarafından belirlenmesi ve en fazla ihbar ve kötüniyet tazminatlarının toplamı kadar olması gerektiği kabul edilmektedir.İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin Kanunun 24 ve 25 inci maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17 nci maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar öneli tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih nedeni bulunmakla birlikte, işçi ya da işverenin 26 ncı maddede öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra fesih yoluna gitmeleri durumunda, karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar. Somut olayda asıl dosya davalısı işçinin işverenden zam istemesi üzerine, zam verilmeyeceği yönünde cevap verilmesi üzerine istifa etmek üzere insan kaynakları bölümüne gittiği istifa dilekçesi yazacakken Genel Müdür Yardımcısı ... gelerek “Allah belanızı versin, yediğiniz kaba mı ediyorsunuz, defolun, Allah sizi kahretsin gibi” hakaretlerde bulunduğu, bunun üzerine istifa dilekçesine “yönetimden kaynaklanan nedenler” şeklinde ibare koyduğu; davalı işçi tarafından ... ... ve ..'ne yazılan şikayet dilekçeleri ile davalı işverene gönderilen ihtarname içeriğinden anlaşılmaktadır. Fakat davalı işçi tüm iddialarına rağmen Genel Müdür Yardımcısı ...'un kendilerine hakaret ettiğini ispatlayamamıştır. Hakaret olayına ilişkin doğrudan görgüye dayalı tanık beyanı da mevcut değildir. Diğer yandan zam talep edilip verilmemesi eylemi tek başına iş akdinin haklı nedenle fesih gerekçesi yapılamaz. Tüm dosya kapsamında mevcut delil durumuna göre davacı işçinin zam talebine işveren tarafından olumsuz şekilde karşılık verilmesi üzerine davalı işçinin istifa etmek suretiyle ihbar önellerine de riayet etmeksizin işten ayrıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre yapılacak iş davacı işverenin ihbar tazminatı talebinin kabulü ile, birleşen dosya davacısı işçinin kıdem tazminatı talebinin reddine karar vermektir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı-karşı davalı şirkete iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı-birleşen dava davacısına yükletilmesine, 20.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.