Mahkemesi : Tokat 1. İş MahkemesiTarihi : 05/11/2013Numarası : 2012/386-2013/384 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 1997-2003 tarihleri arasında çalıştığını emeklililk nedeniyle işten ayrıldığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile hafta tatili, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil, yıllık izin, asgari geçim indirimi ve ücret alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili davalı tarafından haksız ve bildirimsiz feshin söz konusu olmadığını, husumet itirazı ile zamanaşımı savunmalarının bulunduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 3.122,19 TL kıdem tazminatının akdin feshi tarihi olan 31.7.2004 tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 297.maddesi uyarınca mahkeme kararlarının neler içereceği açıkca belirtilmiştir. Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere yargılamanın davalarının gereksiz yere uzamasına davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebep verecektir. Somut olayda davacı dava ve ıslah dilekçesinde talep ettiği kıdem tazminatı alacağına en yüksek banka mevduat faizi yürütülmesini talep ettiği halde mahkemece infazda tereddüde yol açacak şekilde hüküm fıkrasında bu alacağın fesih tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline karar verilmekle beraber faizin türünün belirtilmemesi hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ; Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 21.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.