Mahkemesi : Adana 4. İş MahkemesiTarihi : 05/06/2014Numarası : 2012/576-2014/399 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine. 2.Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz şekilde feshedildiğini bir miktar ödeme yapıldığını ancak alacaklarının tam karşılılığını alamadığını iddia ederek ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ve hafta tatili ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında davacının fazla mesai ücreti ile hafta tatili ücretinin hesabı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını ve hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ve hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın ve hafta tatillerinde çalışıldığının yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ve hafta tatili ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının veya hafta tatili alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti veya hafta tatili tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Somut olayda dosya içerisinde yer alan dönem bordroları incelendiğinde Aralık 2009 bordrosunda 2 saat fazla mesai karşılığında 9,76 TL, Şubat 2010 bordrosunda 2 saat fazla mesai karşılığında 13,79 TL ve Mart 2010 bordrosunda ise 18 saat hafta sonu mesai ücreti karşılığında 206,73 TL tahakkuk ettirildiği ve bordroların davacı tarafından ihtirazi kayıt konmadan imzalandığı görüldüğünden Aralık 2009, Şubat 2010 ve Mart 2010 aylarının hesaplama dışı tutulması gerekirken bu yön dikkate alınmaksızın hesaplama yapılan bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 22.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.