Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, atık su bedeline itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece istem reddedilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, resen atık su abonesi olan davalının 26.04.2001-27.01.2010 tarihleri arasındaki atık su bedellerini ödememesi üzerine girişilen icra takibine davalının süresinde borca itirazı üzerine durduğunu, itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı yan cevabında, dava konusu edilen dairelerde 1999 yılından itibaren atık su kullanılmadığını bildirerek davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davaya konu edilen dönemden önce davacı idare tarafından yazılan 14.02.2001 tarihli ve 196 Sayılı yazıda mahallinde yapılan kontrolde davalının artezyen suyunu kullanmadığının kabul edildiği ve yine 16.07.2010 tarihli yazıda da yapılan kontrolde dava konusu binalarda artezyen kullanılmadığı, artezyenin sadece bahçe sulamada kullanıldığı belirlemesi yapıldığından davalıdan atıksu bedeli istenemeyeceği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre; ....... Sitesi 18, 18/1 ve 18/2 nolu üç apartmandan oluşmakta olup resen abone yapılan bu apartmanlardan (18/2) nolu apartman yönetiminin 17.02.2001 tarihli aldığı kararla ".........'ya müracaat edilerek artezyen suyunun kullanıma açılmasının" kararlaştırılması üzerine 20.04.2001 tarihli davalı sakinlerinin davacıya başvurarak "atıksu aboneliği çarpanının yükseltilmesinin istenildiği, bunun üzerine 08.05.2001 günü davacı elemanlarınca mahallinde yapılan kontrolde" mevcut adresteki apartman yönetiminin (18) nolu binada bağlı bulunan kapıcı dairesinde kullanıldığından hane çarpanının (1) olduğu, ayrıca adresteki (18/2) nolu apartmanda artezyen kullanıldığı, kullanan dairelerin 3-4-6-11 ve 13 nolu daireler olduğu, atıksu aboneliği hane çarpanının (6) olarak düzenlenmesinin belirlenip davacının ilgili birimlerine 14.05.2001 tarihli yazı ile bildirildiği görülmektedir. Yine aradan dokuz yıl geçtikten sonra davalının 15.06.2010 günlü başvurusu üzerine davacı elemanlarınca 16.07.2010'da mahallinde yapılan kontrolde artezyenin sadece bahçe sulamada kullanıldığı belirlenmiş ve aboneliğin pasif duruma getirildiği ifade edilmiştir. Davacı yan aradaki zaman dilimi olan yani davalının toplam 6 daire için atıksu kullandığının belirlendiği 26.04.2001-27.01.2010 tarihleri arasındaki atıksu kullanım bedelini davalı aleyhine giriştiği icra takibinde istemiştir. Bu haliyle, az yukarıda anlatılan süreçte davacı elemanlarının 8.05.2001 tarihli tespiti ile en son yapılan 16.07.2010 tarihli tespitleri arasındaki zaman dilimindeki gelişmelerin dikkate alınmadan dava konusu dönem öncesi 14.02.2001 tarihindeki yazışma ile dava konusu dönem sonrası yapılan 16.07.2010 tarihindeki tespitin esas alınarak istemin reddine karar verilmesi doğru değildir. Şu durumda, mahkemece davalı yanın (18) nolu apartmanın kapıcı dairesi ile (18/2) nolu apartmanın 3-4-6-11 ve 13 numaralı dairelerinden oluşan toplam (6) dairede dava konusu dönemde atıksu kullandığının kabulü ile bedeli konusunda inceleme yapılıp konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeksizin verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacı tarafa iadesine, 24.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.