Mahkemesi : Çorum 1. İş MahkemesiTarihi : 24/09/2013Numarası : 2011/858-2013/753 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı, davalı işyerinde reyon elemanı olarak çalışırken işveren tarafından aşırı fazla mesai yaptırılarak işinden ayrılmak zorunda bırakıldığını, bu nedenle de istifa ve ibraname belgeleri imzalatıldığını hiçbir hakkının ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatının ödetilmesini istemiştir. Davalı, iş akdinin, istifa ile sona erdiğini, kendisinin zorlanmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davacının aşırı fazla mesai nedeniyle aile hayatının olumsuz etkilendiğinden istifasının haklı nedene dayandığı gerekçesiyle kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında, iş ilişkisinin işçinin istifası ile sona erip ermediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Genel olarak iş sözleşmesini fesih hakkı, karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren, bozucu yenilik doğuran bir haktır. İşçinin haklı nedenle iş sözleşmesini derhal feshi 4857 sayılı İş Kanununun 24 üncü maddesinde düzenlenmiştir. İşçinin önelli fesih bildiriminin normatif düzenlemesi ise aynı yasanın 17 nci maddesinde ele alınmıştır. Bunun dışında Yasada işçinin istifası özel olarak düzenlenmiş değildir. İşçinin haklı bir nedene dayanmadan ve bildirim öneli tanımaksızın iş sözleşmesini feshi, istifa olarak değerlendirilmelidir. İstifa iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla birlikte iş ilişkisi sona erer. Somut olayda, davacı, 17.10.2011 tarihli istifa dilekçesi ile “kendi isteğim ve arzumla şahsi gerekçelerle istifa ediyorum” diyerek istifa ettiğini bildirmiştir. Dava dilekçesinde ise, bu dilekçeyi prosedürü bilmemesi nedeniyle imzaladığını, aslında aşırı fazla mesai yapılması nedeniyle ayrılmak zorunda kaldığını bildirmiştir. Ancak dosya içinde her yıl alınmış olan “fazla mesaiye rıza” belgeleri vardır. Davacı, istifanın zorla alındığına dair bir iddia ve ispatta da bulunmamaktadır. Davacı tanıkları davacının ailevi problemleri olduğunu bu nedenle işten ayrıldığını beyan etmişlerdir. Bu durum karşısında, davacının davalı işyerinden şahsi nedenlerle istifa ederek ayrıldığının kabulü zorunludur. Mahkemece davacının kıdem tazminatı talep edemeyeceği hususu gözardı edilerek, talebin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirir. O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde, davalıya iadesine, 21.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.