Mahkemesi : Samsun 1. İş MahkemesiTarihi : 18/02/2013Numarası : 2010/312-2013/124 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı Sağlık Bakanlığı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı Sağlık Bakanlığının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı vekili, müvekkilinin 11.01.2002- 01.09.2009 tarihleri arasında davalı Bakanlığa bağlı Gazi Devlet Hastanesinde değişen alt işverenler nezdinde temizlik görevlisi olarak kesintisiz çalıştığını,son işverenin davalı şirket olduğunu, 01.09.2009 tarihinde emeklilik nedeniyle işten ayrıldığını ileri sürerek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalı Sağlık Bakanlığı vekili ücret alacaklarına ilişkin talebin zamanaşımına uğradığını belirterek husumet itirazında bulunmuştur. Davalı şirket vekili davacının talep ettiği kıdem tazminatı isteminin müvekkili şirketin içinde bulunduğu mali sıkıntı nedeniyle ödenemediğini, işçilere ödenen ücretler, fazla mesai, hafta tatili, dini ve milli bayram çalışmaları ve yıllık ücretli izin haklarının tamamen hastaneden gelen bilgiler doğrultusunda ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK.nun 26. maddesinde açıkça belirtildiği üzere “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” Somut olayda davacı dava dilekçesinde 2008-2009 yılı hariç resmi ve dini bayramlarda çalışmasına ilişkin ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Bilirkişi raporunda davacının tanık anlatımlarına göre dini ve milli bayramlarda çalıştığının kabulü ile davalının zamanaşımı savunması da dikkate alınmak suretiyle 2007-2008-2009 yıllarındaki çalışmalarına ilişkin hesaplama yapılmıştır. Mahkemece, davacının yalnızca 2007 yılındaki çalışmasına ilişkin ulusal bayram ve genel tatil alacağına hükmedilmesi gerekirken talep aşılmak suretiyle hesaplama yapılan bilirkişi raporuna itibar ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır. 3-Kıdem tazminatına uygulanması gereken faizin başlangıcı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak için işyerinden ayrılma halinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa başvurduğunu belgelemesi şarttır. Bu halde faiz başlangıcı da anılan belgenin işverene verildiği tarihtir. Emekliliğe hak kazanma belgesi işverene bildirilmemişse, işverence kıdem tazminatı olarak ilk taksitin ödendiği tarih bakiye kıdem tazminatı için faiz başlangıcı sayılmalıdır. Böyle bir taksit ödemesi de olmadığı durumlarda faiz başlangıcı, davanın açıldığı ya da icra takibinin yapıldığı tarihtir. Somut olayda, davacının iş akdi emeklilik nedeniyle 01.09.2009 tarihinde sona ermiş,mahkemece davacının yaşlılık aylığı almaya hak kazandığına ilişkin belgeyi davalı işverene ibraz edip etmediği veya SGK'ca davalılara bu konuda bildirimde bulunulup bulunulmadığı araştırılmamış ve kıdem tazminatı alacağına fesih tarihinden itibaren faiz işletilmesine hükmedilmiştir. Mahkemece, davacının yaşlılık aylığı almaya hak kazandığına ilişkin belgeyi işverene ibraz edip etmediği veya SGK'ca işverene hangi tarihte bildirildiği araştırılarak kıdem tazminatına uygulanacak faizin başlangıç tarihini, belge ibraz edilmiş ise bu ibraz tarihinden, ibraz edilmemiş ise dava tarihinden itibaren başlatılması gerekirken bu yön üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, 17.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.