Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3916 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 3104 - Esas Yıl 2006





Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü:Kadastro sırasında 192 ada 5 parsel sayılı 1303,96 m2 yüzölçümündeki taşımaz miras yolu ile gelen hakka paylaşmaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak M..... adına tespit edilmiştir. Davacı B..... çekişmeli taşınmazı tespit gününden önce M..... mirasçılarından satın aldığını öne sürerek dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, dava konusu taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Kadastro sırasında dava ve temyize konu 192 ada 5 parsel sayılı taşınmaz tutanağında belirtilen hukuksal nedenlere dayanılarak davalıların miras bırakanı M..... adına 10.12.2004 tarihinde tesbit edilmiştir. Tesbit maliki davalıların ortak miras bırakanı M.....'in tesbit gününden önce 2001 yılında vefat ettiği ölüm gününe göre terekesinin iştirak halinde bulunduğu dosya içeriği ile belirlenmiştir. Davacı taraf kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ve satın almaya dayanmıştır. Kural olarak tapuda kayıtlı olmayan taşınmazlar menkul mal hükmündedir. Davalıların ortak miras bırakanları M.....'in ölüm günü ile kadastro tesbit günü arasında yasada öngörülen ve iktisap sağlayan 20 yıllık süre geçmemiş, M..... terekesi karşısında 3.kişi durumunda bulunan davacı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmünde öngörülen koşullarının gerçekleştiğini kanıtlayamamıştır. Öte yandan iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi bir taşınmazın bir yada bir bölüm mirasçı tarafından satışı yada bir bölüm mirasçının kendilerine yöneltilen davayı kabul etmeleri terekeyi bağlamaz, dava tüm mirasçılar tarafından yöntemine uygun şekilde kabul edilmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacıya yapılan satış geçersizdir. Hal böyle olunca tesbit gününde taşınmaz üzerinde davacı taraf yararına 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmünde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. Kuşkusuz davacı B.K.nun 61. ve onu izleyen maddeleri hükmü uyarınca koşullarının varlığı halinde satış bedelini ilgililerden görevli ve yetkili mahkemede dava ve istirdat edebilir. Mahkemece bu olgular dikkate alınarak yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davacının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 28.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.