Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 39 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16787 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : Hatay İş Mahkemesi(Müstemir Yetkili)Tarihi : 30/01/2013Numarası : 2012/311-2013/51 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı, davalı işyerinde uluslararası tır şoförü olarak 18.09.2010-18.03.2011 tarihleri arasında çalıştığını belirterek, iş akdinin işveren tarafından haksız olarak sona erdirildiğinden bahisle ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının ödetilmesini istemiştir. Davalı, davacıyla sefer başı anlaşma yapıldığını, seferler süresince sigortasının yapıldığını, davacının başka şirketlerde çalıştığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davalı işverenin iş sözleşmesinin haklı olarak fesih edildiğine dair herhangi bir belge ve kanı oluşturacak delil sunamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Anayasanın 141'nci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartış??lması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının birbirine aykırı olmaması gerekir. Kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3.bendinde “3-Davacının toplam brüt 1.784,92 TL fazla çalışma ücreti kabulü ile bu miktarın 500,00 TL'sine dava tarihi olan 28.03.2011 tarihinden itibaren, kalan  kısma ıslah tarihi olan 08.01.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile  birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,” karar verildiği görülmektedir. Gerekçeli kararın gerekçe kısmında ise “10-Dinlenen tanıklar ve dosya kapsamına göre davacının, sefer başı ücret aldığı anlaşılmış olmakla fazla çalışma ücretine hak kazanmadığı kanısına varıldığı” belirtilmiştir. Yapılacak iş; gerekçe ile hüküm fıkrasındaki bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar vermektir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 10/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.