Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3742 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22677 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : Mersin 4. İş MahkemesiTarihi : 09/05/2013Numarası : 2012/694-2013/236 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı, 11.5.2007 tarihinden 7.2.2012 tarihine kadar kesintisiz olarak davalı şirkette güvenlik görevlisi olarak çalıştığını bildirerek iş akdinin işveren tarafından haksız ve bildirimsiz şekilde feshedildiğini iddia ederek ihbar ve kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı cevabında, iş akdinin güvenlik görevlisi olarak görev yapan davacı işçinin gece nöbeti sırasında uyuduğunun tespit edilmesi üzerine 4857 sayılı Kanunun (22/II-e) maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, güvenlik görevlisi davacının bir kez uyurken yakalanması nedeniyle iş akdinin feshinin ölçülülük ilkesi ile bağdaşmadığından iş akdinin işverence haksız feshedildiği gerekçesiyle davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacakları istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. İhbar ve kıdem tazminatı yönünden taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin kanunun 24 ve 25.maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17.maddesinde belirtilen usulüne uygun olarak ihbar öneli tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih nedeni bulunmakla birlikte, işçi ya da işverenin 26.maddede öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra fesih yoluna gitmeleri durumunda, karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar. İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz ve davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği de taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. 4857 sayılı İş Kanununun 25/II. maddede ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak vs.. gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır. Somut olayda, davacı kurumsal olarak güvenlik hizmeti veren davalı yanında güvenlik görevlisi olarak görev yapmaktadır ve gece nöbetinde uyuduğu 4.2.2012'de tutanakla tespit edilip 4857 sayılı Kanundaki hak düşürücü süre içinde 7.2.2012 tarihli bildirimle iş akdi işveren tarafından feshedilmiştir. Güvenlik görevlisinin nöbeti sırasında uyuması 4857 sayılı Kanunun (25/II.e) maddesi uyarınca doğruluk ve bağlılığa aykırı davranışlardan olup işveren yönünden haklı fesih nedenidir. Şu durumda, iş akdi haklı nedenle feshedildiğinden ihbar ve kıdem tazminatının reddi gerekir. Anılan yön gözetilmeksizin verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ; Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 13.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.