Muhdesatın aidiyetinin tesbiti istemi ile açılan davada mahkemece verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi. Dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi, gereği görüşüldü: Davacı Hasan Hüseyin ve paydaşları, davalılarla birlikte paydaşı oldukları 3023 ada 8 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın tümünün kendilerine ait olduğunun tesbiti istemi ile dava açmışlardır. Yargılama sırasında dava ve temyize konu aidiyetinin tesbiti istenen muhdesatın 21 ada 10 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunduğunu açıklamışlardır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre dava niteliği ve içeriği itibariyle ortaklığın giderilmesi davasına konu, 21 ada 10 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tes-bitine ilişkindir. Davanın, 10^^08.2001 tarihinde davacı Hasan Hüseyin ve arkadaşları tarafından açıldığı, daha sonra davacıların yargılama sırasında vekille temsil edildikleri dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Davacı asillerin mahkemeye ibraz ettiği 10.08.2001 havale günlü dava dilekçesi içeriği ile yargılama sırasında davacılar vekilinin dosyaya ibraz ettiği 06.06.2003 günlü dilekçesi içeriği dikkate alındığında davada dayanılan hukuksal nedenin, istemin ve maddi vakıaların değiştiği anlaşılmaktadır. Kural olarak dava dilekçesinin ne biçimde düzenleneceği usulün 179 maddesi hükmünde duraksamasız açıklanmıştır. Kuşkusuz mahkeme hakiminin dava dilekçesinin müphem veya muğlak olması ve birbiri ile mütena-kız maddi olguları ve istemleri içermesi halinde, usulün 230 ve onu izleyen maddeleri hükmü uyarınca taraflardan bu konuda sözlü yada yazılı açıklamalarını isteyebileceği kuşkusuzdur. Nevarki, asillerin mahkemeye ibraz ettiği dava dilekçesi içeriği ile, vekilleri avukat Hazım'ın dosyaya ibraz ettiği 06.06.2003 günlü, dilekçe içeriği ve istemler dikkate alındığında davacı tarafın davasını somut olayda tanımlamasını usulün 83 ve onu izleyen maddeleri hükmünde öngörülen biçimde ıslah etmek istediği anlaşılmaktadır. Dava dosyasında davanın yöntemine uygun biçimde kısmen yada tümden ıslah edildiğine dair bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Islahın, ne biçimde yapılacağı ve koşulları az yukarıda açıklandığı gibi usulün 83 ve onu izleyen maddeleri hükümlerinde duraksamasız belirtilmiştir. O halde davacıların vekil Av. Hazım'ın 06.06.2003 günlü dilekçesi davalı tarafa 7201 sayılı T. Kanunu ve Nizamnamesi uyarınca yöntemine uygun şekilde tebliğ edilmeli, davalılardan bu dilekçede öne sürülen iddia ve istemlere karşı diyecekleri ayrı ayrı sorulup saptanmalı, somut olayda ıslahın mümkün olup olmadığı mahkemece değerlendirilmeli, gerektiğinde taraflar usulün 236. maddesi hükmüne uygun biçimde İSTİCVAP edilmeli, davalı tarafın usulün 185 ve 202. maddeleri hükmü uyarınca bir savunmada bulunup, bulunmadığı incelenip irdelenmeli, ıslah yoluyla davada taraf değiştirilemeyeceği özellikle dikkate alınmalı, görevli sulh mahkemesinde derdest olduğu öne sürülen ortaklığın giderilmesine ilişkin dava dosyası getirtilip incelenmeli, aidiyetinin tesbiti istenen muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazın onaylı tapu kayıt örneği ve dayanağı kadastroca düzenlenen tesbit tutanağı getirtilip incelenmeli, tesbit tutanağının ve tapu kütüğünün beyanlar hanesinde dava ve temyize konu muhdesatın 3402 sayılı K.K.nun 19. maddesi hükmü uyarınca gösterilip gösterilmediği araştırılmalı, gösterilmiş ise kim yada kimler adına muhdesat gösterildiği belirlenmeli, adı geçenlerin davada taraf olup olmadıkları duraksamasız saptanmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece bu olgular gözardı edilerek işin esası hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz davacı tarafın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin yatırılan harcın istek halinde ilgilisine iadesine, 22.11.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.