Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3544 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 3663 - Esas Yıl 2006





Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü:Kadastro sırasında 356 parsel sayılı 174 m2 yüzölçümündeki taşınmaz satın almaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak arsa niteliğiyle payları oranında C…… ve A.., 358 parsel sayılı 108,37 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı Mustafa ve Durdu adlarına ayrı ayrı tesbit edilmiştir. Davacı Durmuş dava dışı 357 parsel sayılı miras bırakan babası Musa adına tesbit edilen dava dışı taşınmazın yüzölçümünün eksik tesbit edildiğini öne sürerek yüzölçümünün düzeltilmesi istemiyle tesbite itiraz etmiştir. Kadastro komisyonunca eksikliğin 356 ve 358 parsel sayılı taşınmazlar içerisinde kaldığı belirtilerek ilgilinin itirazının reddine karar verilmesi üzerine davacı itiraz nedenlerine dayanarak Cuma, Mustafa ve Penahi'yi hasım göstermek suretiyle dava açmıştır. Mahkemece "davanın görevsizlik nedeniyle reddine, talep halinde dosyanın görevli Hukuk Mahkemesine gönderilmesine" karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. İddia ve savunmaya, mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre davacı tarafın tesbite karşı yaptığı itirazın reddedilmesi üzerine aleyhindeki komisyon kararına karşı babası adına tesbit edilen dava dışı 357 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksik olduğunu, eksikliğin dava konusu 356 ve 358 parsel sayılı taşınmazlar içerisinde kaldığını öne sürerek dava açtığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davacı tarafın davaya konu yaptığı taşınmazların kadastro tesbitlerinin kesinleştiğinden söz edilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Ne varki yerel mahkemenin vardığı sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Öğretide ve Yargıtay uygulamasında kararlılık kazanan görüşlere göre, davacı taraf yada miras bırakanı adına tesbit edilen ve tesbiti kesinleşen dava dışı 357 parsel sayılı taşınmazın tesbitine yasal süresinde itiraz ettiğine göre dava konusu 356 ve 358 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleşmesini önler. Nitekim bu doğrultudaki düşünce kadastro komisyonunca da benimsenmiştir. Hal böyle olunca davaya konu yapılan 356 ve 358 parsel sayılı taşınmazların kadastro tesbitlerinin kesinleşmediğinin kabulü gerekir. Saptanan bu hukuksal olgular eşliğinde somut olaya bakıldığında dava konusu 356 ve 358 parsel sayılı taşınmazların kadastro tesbitlerinin kesinleştiğinden söz edilerek oluşturulan sicillerin gerçeği yansıtmayan yolsuz sicil niteliğinde olduğu kuşkusuzdur. Kural olarak görev ile husumetin çakışması halinde önce görev sonra husumet gelir. Öte yandan davaya konu yapılan 356 ve 358 parsel sayılı taşınmazların kadastro tesbitlerinin kesinleştiği varsayılarak tesbit gününden sonra sözü edilen taşınmazlarda dava dışı gerçek yada tüzel kişilerin kayden temlik yoluyla taşınmazın tümünü yada bir bölümünü satın almış olmaları halinde adı geçenlerin de davada taraf olacakları kuşkusuzdur. Mahkemece bu olgular dikkate alınarak dava konusu 356 ve 358 parsel sayılı taşınmazların tesbit tutanakları ve yanılgı ile oluşan tapu kayıt örnekleri incelenmeli, dava dışı paydaş yada paydaşlar var ise adı geçenlere dava dilekçesi ve duruşma günü yöntemine uygun biçimde tebliğ edilmeli, husumet yaygınlaştırılarak bu yolla davada taraf koşulu oluşturulmalı, bundan sonra taraflardan davaya karşı diyecekleri delilleri ayrı ayrı sorulup saptanmalı, gösterecekleri deliller toplanmalı, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek işin esası hakkında sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu olguların göz ardı edilmesi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de görevsizlik kararı veren mahkemenin usulün 27. maddesi hükmü uyarınca hüküm yerinde görevli mahkemeyi göstermesi ve dava konusu taşınmazların tesbit tutanağı ve dayanağı belgelerin onaylı örnekleri dosyada alı konularak asıllarının kütüklerin devri halinde Tapu Sicil Müdürlüğüne aksi halde Kadastro Müdürlüğüne geri çevrilmesine karar verilmesi gerekirken bu olguların göz ardı edilmesi dahi isabetsiz, davacı tarafın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ilgiliye iadesine, 07.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.