Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3432 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17705 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : Ordu İş MahkemesiTarihi : 05/03/2013Numarası : 2010/125-2013/92 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı, davalı işyerinde 4.11.2004-5.2.2008 tarihleri arasında çalıştığını, işe başladığı tarihten itibaren fabrikada çalışan işçilere ödenen ve kendisine de ödenmesi gereken ve taahhüt edilen yemek ve yol yardımlarının ödenmediğinden bahisle ödetilmesini istemiştir. Davalı, öncelikle zamanaşımı savunmasında bulunduğunu, davacının 28/02/2010 tarihine kadar satış temsilciliğinin sürdürdüğünü, bazı illerde pazarlama bölümünün bulunduğunu, Giresun'da yerleşik bir ofis bulunmadığını, davacının ulusal marketleri gezerek sorunlarını gidermek ve satış yapmakla görevli olduğunu, sendika üyesi olmadığını, kapsam dışı personel olduğunu, gerek Anayasa gerekse kanunlarda eşitlik ilkesinin olduğunu, ancak sendikalı işçilerle diğerleri arasında ücret ve maddi haklar konusunda farklı uygulama yapılabileceğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, Toplu İş Sözleşmesindeki düzenlemelerden yararlanabilmek için davacının sendikalı olması ya da dayanışma aidatı ödemesi gerektiği belirtildiğinden, yapılan araştırmaya göre davacının sendika üyesi olmadığı ve dayanışma aidatı da ödemediği anlaşıldığından yol ve yemek yardımı yardımından yararlanamayacağı, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davalı işveren aleyhine daha önce açılan davalar yönünden Dairemizinin 2013/4509 E., 2013/3928 K. sayılı ve 19.03.2013 tarihli kararında davacı Turan Hasgül yönünden “taraflar arasında yol ve yemek ücretlerinin işveren tarafından karşılanacağına dair belgesel nitelikte bir kanıt bulunmamakla birlikte tanıklardan Derya Demir; "2004 yılında işe alınırken maaş haricinde yol ve yemek ücretlerinin ödeneceğinin söylendiğini, ancak her sene yönetime sunulacağı bildirilmesine karşın geçiştirildiğini", işverenin davacıyı işe aldığında yemek ve yol ücretlerini karşılayacağı taahhüdüne girdiği, ancak bu taahhüdünü yerine getirmediği hususunda tam kanaat geldiği" gerekçesiyle davanın kabulüne karar veren mahkeme kararını onamıştır. Yargıtay 9 Hukuk Dairesinin kararlarında ise “Yemek ücreti ödeneceğinin taahhüt edildiğini iddia ederek yemek ücreti talep eden davacının bu iddiasını yazılı belge ile kanıtlayamadığı, bu açıdan tanık beyanları da yeterli olmadığı, sendika üyesi olmayan ve bu nedenle TİS den yararlanmayan davacıya eşitlik ilkesi gerekçe gösterilerek yol ve yemek ücreti ödenmesi gerektiğinin kabulü hatalıdır” gerekçesiyle taleplerin reddi gerektiğini vurgulamıştır. Bu durumda yargı kararları arasında birliği sağlamak ve yargıya olan güveni korumak gereğiyle, her iki Dairenin de işveren tarafından böyle bir taahhütte bulunulup bulunulmadığı hususunun ispatını aradığı, mahkemece, davacının dava dilekçesinde söz konusu ödemelerin yapılacağının taahhüt edildiğini belirtilmesine rağmen, tanıkların beyanı alınırken bu hususun tanıklardan açık ve net olarak sorulmayıp muğlak ve eksik bırakıldığı ve davanın reddine dair karar verildiği görülmüştür. Yapılacak iş, davacı tanıklarının yeniden dinlenerek, davalı işverenin işe başlarken yol ve yemek yardımı yapılacağı yönünde bir taahhüdünün olup olmadığını kesin olarak belirlemek ve ona göre bir karar vermekten ibarettir. O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 10.2.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.