Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3420 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22529 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla)Tarihi : 14/05/2013Numarası : 2010/520-2013/436 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Davacı vekili, kıdem tazminatı ile fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece kıdem tazminatı talebinin reddine, fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarının kabulüne karar verilmiştir. Davacı işçi, davalı taraf ile arasındaki iş sözleşmesinin işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle kendisi tarafından haklı olarak feshedildiğini iddia etmiştir. Davalı, iş akdinin; davacı işçinin amirlerine karşı iş ahlakına ve etiğine aykırı davranışlarda bulunması ve işini işvereni zarara uğratacak şekilde ifa etmesi ayrıca iş yerinde sinkaflı sözler sarf etmesi nedeniyle haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece, iş akdinin davalı işveren tarafından haklı nedenle sona erdirildiği ancak işçinin fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarının da bulunduğu kabul edilmiştir. Mahkemece iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı olarak feshedilmesi nedeniyle davacının kıdem tazminatına hak kazanmadığı kabul edilmiş ise de; davalı işveren tarafından davacı işçiye atfedilen uygunsuz davranışı ile ilgili işverence tutulan 27.10.2009 tarihli tutanakta yazılan hususların yasada açıkça haklı nedenle fesih gerekçesi olarak sayılan hususlara uymadığı, kaldı ki; davacının sözü edilen özensiz davranışının doğru olduğu bir an kabul edilse bile davalı işverence tutulan bu tutanağın davacı işçiye tebliğ edilip işçinin savunmasının alınmadığı işçinin davranışının bu yönüyle de haklı fesih pozisyonuna uymadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, Mahkeme gerekçeli kararında davalı işverenin feshinin geçerli bir nedene dayandığına değinmiştir. Mahkemenin bu gerekçesinin bir an için doğru olduğu düşünülse bile, geçerli nedenle feshin kabulü halinde işçinin kıdem tazminatına haz kazanması gerekirken, mahkemece kıdem tazminatına hükmedilmemesi de kararda ayrı bir çelişkiye neden olmuştur. Mahkemece karışıklığa sebep verilerek davacı işçinin kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozma nedenidir. 2-Davalı tarafın temyiz itirazlarına gelince; davacı işçi dava dilekçesinde davalı işyerinde işe başladığı tarihi 04.01.2007 olarak belirttiği halde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda talep aşılarak kıdem süresinin ve diğer işçilik alacaklarının 18.04.2006 tarihinden itibaren hesaplanmış olması hatalı olmuştur. 3-Davacı işçi 07.08.2012 tarihinde ıslah talebinde bulunmuş ise de; usulüne uygun, süresinde ve doğru bir şekilde ıslah harcının yatırıldığına dair dosyada herhangi bir belgeye rastlanılmamıştır. Yapılacak iş, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağından harcın yatırılmadığının anlaşılması halinde ıslah talebinin reddine karar vermektir. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin yazılı şekilde geçerli bir ıslah işleminden bahsedilerek ıslahla artırılan miktarların hüküm altına alınması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı ve davalıya iadesine, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.