Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3326 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21003 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Hatay İş Mahkemesi(Müstemir Yetkili)Tarihi : 11/10/2013Numarası : 2012/88-2013/460 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2.Davacı, iş akdinin haksız olarak işveren tarafından sonlandırıldığını ancak hak etmiş olduğu kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer ücret alacaklarının ödenmediğini iddia ederek bu alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, zamanaşımı def'inde bulunduklarını belirterek, davacının iş sözleşmesinin feshedilmediğini, şirketin işletme isim ve hakkının devredildiğini, davacının da devralan şirkette çalışmasına devam ettiğini bu nedenle feshe bağlı alacakları hak etmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalı şirketin devredildiğinin çekişmesiz olduğu, davacının SGK kayıtlarına göre iş yerinden çıkışın verildiği günün ertesi günü devralan şirkette girişinin yapıldığı görüldüğünden davacının iş sözleşmesinin sona ermediği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddi ile diğer alacakların kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda, davacı davalı iş yerinde depo sorumlusu olarak çalışmış olup SGK kayıtlarına göre çıkışı 23.10.2011 tarihinde bildirilmiş ve bu tarihten sonra da davalı iş yerine ya da dava dışı devralan şirkette girişi yapılmamıştır. Davacının işten çıkış bildirgesinde de işten çıkış kodu olarak (17) iş yerinin kapanması olarak gösterilmiştir. Davalı şirket fesihle ilgili veya davacının tazminat ödenmesini gerektirmeyecek şekilde şirketten ayrılmış olduğuna dair de hiçbir belge dosyaya ibraz etmemiştir. Bu nedenlerle mahkemece davacı işçinin sözleşmesinin işverence haksız nedenle sona erdirildiği kabul edilip, kıdem ve ihbar tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. 3- Davacı, dava dilekçesinde asgari geçim indirimi alacaklarının ödenmediğini iddia etmiştir. Bilirkişi tarafından dosyaya bordrolar ibraz edilmediğinden asgari geçim indirimi hesabı yapılmış akabinde davalı tarafça ıslah dilekçesine itiraz edilirken imzasız 2010 ve 2011 yıllarına ait bordrolar sunulmuş ve bu bordrolarda asgari geçim indirimi ödemelerinin yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece davalı tarafça sunulan ücret bordrolarında asgari geçim indirimi ödendiği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş ise de davalı tarafça dosyaya sunulan ücret bordrolarının sadece 2010-2011 yıllarına ait olması ve diğer yıllara ait asgari geçim indirimi ödemeleri ile ilgili belge olmaması nedeniyle mahkemece yapılacak iş davacının ücret ödemelerine ilişkin banka hesap ekstreleri getirtilmek suretiyle bordrolarda tahakkuk ettirilen miktarların ödenip ödenmediği tespit edilerek davacının asgari geçim indirimi alacağının bulunup bulunmadığının belirlenip çıkacak sonuca göre bir karar vermektir. O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 05.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.