Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 331 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1465 - Esas Yıl 2012
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında dava konusu 140 ada 5 parsel sayılı 9.798,97 m2 yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ve tutanağın beyanlar hanesinde ölü olduğu belirtilmek suretiyle tarafların ortak miras bırakanı ..... oğlu ........ adına tespit edilmiştir. Davacı ... ve ........ miras yoluyla gelen hakka, paylaşmaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ayrı ayrı dava açmışlar, davacılar ..... ve ... ise aynı sebebe dayanarak davaya katılmışlardır. Mahkemece davanın reddine, dava konusu taşınmazın tespit dışı bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, toplanıp değerlendirilen delillere ve hüküm yerinde gösterilen gerekçelere göre mahkemece oluşturulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı ...'un sair temyiz itirazları yerinde değildir. Dava konusu taşınmazın ..... Barajı gölet alanı içinde kalması nedeniyle tescile konu olamayacağı kuşkusuzdur. Ne var ki; davacının talebi sadece eda hükmü niteliğindeki tescil talebini değil aynı zamanda eda hükmünün içinde barındırdığı tespit hükmü niteliğinde olan mülkiyetin tespiti talebini de kapsamaktadır. Her eda davası tespit davasını da içermektedir. Hal böyle olunca, tarafların göstereceği deliller toplanarak sonucuna göre dava konusu taşınmazın kime ait olduğu hususunda mülkiyetin tespitine yönelik de bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacı ...'un temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde hükmü temyiz eden davacı ...'a iadesine, 22.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.