Mahkemesi : Alanya İş MahkemesiTarihi : 22/05/2014Numarası : 2012/208-2014/301 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı, davalı işyerinde mutfakta meydancı olarak çalışırken iş akdinin işveren tarafından haksız olarak sonlandırıldığından bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının ödetilmesini istemiştir. Davalı, davacının iş akdini kendisinin daha iyi ücretli bir iş bulması nedeniyle feshettiğini bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı talep edemeyeceğini, diğer tüm haklarının ödendiğini hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğinin davalı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 59'uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir. Somut olayda, davacı ücretli yıllık izin kullandırılmadığı gibi ücretlerinin de ödenmediğini beyanla alacak talebinde bulunmuş, davalı ise dosyaya davacının imzasını taşıyan yıllık izin defteri sunmuştur. Mahkemece davacının 56 günlük izin hakkı bulunduğu kabulü ile hüküm kurulmuştur. Ancak davacının bu defter içeriğine ya da imzalara dair dosyada bir beyanı bulunmamaktadır ve verilen karar bu yönüyle hatalıdır. Yapılacak iş, davacıyı isticvap ederek, yıllık izin defterini kendisine göstererek defterdeki imzaların kendisine ait olup olmadığını ve yıllık izin kullanıp kullanmadığını belirleyerek çıkacak sonuca göre yıllık izin alacağı hakkında bir karar vermekten ibarettir. O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine, 19.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.