Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı O Belediye Başkanlığı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi. Dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi, gereği görüşüldü:Kadastro sırasında dava konusu 310 ada 2 parsel sayılı 469002.00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu belirtilerek hazine adına tesbit edilmiştir, itiraz üzerine kadastro komisyonunca folyesinde (A) harfi ile gösterilen 750 m2'lik kısmın 49 nolu parsel adı altında Halit adına, geriye kalan 468252 m2'lik kısmın hazine adına tesbitine karar verilmiştir, itiraz kadastro komisyonunca ret edilen davacı O Belediye Başkanlığı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, hazineyi hasım göstermek suretiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm Belediye Başkanlığı tarafından temyiz edilmiştir.Dava konusu taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu vurgulanmak suretiyle hazine adına tespit edilmiş, Halit'in taşınmazın bir bölümüne yönelik itirazı kadastro komisyonunca kabul edilmek suretiyle 750 m2 lik bölüm 49 parsel adı altında Halit adına tapuya tesciline karar verilmiş, bu defa itirazı kadastro komisyonunca red edilen O.... Belediye başkanlığı hazineyi hasım göstermek suretiyle dava açmıştır. Bu durumda Belediye Başkanlı??ının davası A harfi olarak gösterilen ve 49 parsel numarası verilmek suretiyle 750 m2 lik bölüm olarak Halit adına tescile karar verilen bölüm dışında kalan 468250 m2 lik bölüme yöneliktir. Davacı Belediye tepelik alan durumunda bulunan taşınmaz üzerinde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmünde öngörülen taşınmaz edinme koşullarının yararına gerçekleştiğini ileri sürerek dava açmıştır. Ne varki davasını kanıtlayamamıştır. Diğer bir anlatımla tespit gününe kadar taşınmaz üzerinde davacı belediye yararına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmünde öngörülen taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediği toplanan delillerle belirlenmiştir. Bu nedenle mahkemece davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Nevarki, az yukarda izah edildiği gibi dava ve temyiz konusu taşınmazın yüzölçümü 468252 m2 dir. Mahkemece tespit gibi tesciline karar verilmesi halinde yüzölçümü artmış olacaktır. Kadastro hakimi doğru sicil oluşturmakla yükümlüdür. Bu nedenle kararın bozulması gerekli ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın yenilenmesini gerektirmediğinden hüküm fıkrasından "kadastroca yapılan tespit gibi tesciline" sözlerin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine "komisyon kararında belirtilen yüzölçümü gibi tesciline" sözlerinin eklenmesine ve hükmün düzeltilen bu şekli ile (ONANMASINA), 24.10.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.