Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 287 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5924 - Esas Yıl 2012





Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraflarca istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Davalı tarafın temyizi, kabulüne karar verilen 697,68 TL’lik bedele yöneliktir. HUMK’nun 427.maddesi hükmünde açıklanan yargı denetimine ilişkin kesinlik sınırı, 4146, 5219, 5236 sayılı yasalarla 01.01.2009 tarihinden itibaren 1.400 TL’ye yükseltilmiştir. Temyize konu karar 15.07.2009 tarihinde ve anılan Kanununun yürürlük gününden sonra verildiğinden incelenmesi istenilen hüküm 1.400 TL olarak belirlenen kesinlik sınırı içinde kalmaktadır. Niteliği itibariyle kesin olan kararların temyiz edilmeleri halinde, temyiz istemi hakkında yerel mahkemece bir karar verilmesi gerektiği gibi yerel mahkemenin bir karar vermemesi halinde 01.06.1990 gün, 3/4 sayılı İBK uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan hukuksal olgular dikkate alınarak davalı tarafın temyiz inceleme isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı tarafın temyiz itirazlarına gelince; mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, oluşturulan hüküm davanın niteliğine, yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir. Tutanak tarihinde yürürlükte bulunan ........... Tarifeler Yönetmeliğinin 59.maddesi hükmünde, kaçak su kullanılması halinde su bedelinin 6 kat cezalı olarak alınacağı belirtilmiştir. Somut olaya gelindiğinde, davacı taraf davalının abone olmaksızın kaçak su kulandığını öne sürmüştür. Mahkemece zarar yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 12.03.2008 tarihli ilk raporda, davalı tarafın kullandığı kaçak su bedelini tutanak tarihinde yürürlükte bulunan tarifeler yönetmeliğine göre 6 kat cezalı bedel üzerinden ödemesi gerektiği açıklanmış, davalı taraf rapora itiraz etmiş, mahkemece aynı bilirkişiden alınan 06.03.2009 tarihli ek raporda normal tarife üzerinden su bedeli hesaplanmış, mahkemece davalının kaçak su kullanma amacı olmaması nedeniyle normal tarife üzerinden su bedeli ödenmesi gerektiği, bu nedenle 6 kat ceza uygulanmasının yerinde olmadığı kabul edilerek, anılan yönetmeliğe aykırı olarak ek raporda hesaplanan bedele hükmedilmiştir. Davalının abone olmaksızın su kullandığı sabit olmasına göre, bu eylemi yönetmeliğe göre kaçak su kullanımı olarak değerlendirilmesi ve yönetmelik hükümleri dikkate alınarak cezalı bedel üzerinden kaçak su bedeline hükmedilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Bilirkişinin düzenlediği ilk rapordaki hesap şekli, tutanak tarihindeki yönetmeliğe uygundur. Yasal düzenlemelere aykırı biçimde karar verilemez. Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, bilirkişinin düzenlediği 12.03.2008 tarihli ilk raporda belirlenen bedele hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde yersiz gerekçelerle hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı tarafın temyiz inceleme isteğinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacı ve davalı tarafa ayrı ayrı iadesine, 22.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.