Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmiş ve isteğin kanuni süresinde olduğu anlaşılmış ise de hüküm tarihinde taşınmazın değeri kanunda mürafaa için öngörülen 17,220 TL'yi geçmediği anlaşıldığından duruşma isteminin reddine, dosyanın evrak üzerinde incelenmesine karar verildi. Gereği görüşüldü; Dava, adi ortaklıktan kaynaklanan ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğu, davacıya bu ortaklık nedeniyle herhangi bir bedel verilmediği, doğan gelir üzerinde davacının 1/3 hakkı bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davacı ve davalılardan ... temyiz etmişlerdir. Dosya kapsamına göre taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisi ve fırının bir müddet ortak çalıştırıldığı sabittir. Davacı ortaklığa katılma payını istediğine göre bu talebi aynı zamanda adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsamaktadır. Davanın bu şekilde hukuki nitelendirmesinin yapılmasının gerekliliği karşısında mahkemece adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmelidir. Adi ortaklığın ne şekilde sona ereceği BK'nun 535. maddesinde, tasfiyesinin nasıl yapılacağı da 538. vd. maddelerinde gösterilmiştir. BK'nun 537/7. maddesi uyarınca da mahkemece adi ortaklığın feshine karar verildiğinde ortaklığın mal varlığının ne şekilde tasfiye edileceği karar yerinde gösterilmelidir. Tasfiyenin BK'nun 538. ve devamı maddeleri gereğince yapılması için öncelikle yönetici ortak olduğu anlaşılan davalı ...'dan hesap istenmeli, tarafların tasfiye hususunda anlaşıp anlaşamadıkları tespit edilmeli, tasfiyede anlaştıkları takdirde ona göre karar verilmelidir. Taraflar mevcut mal ve demirbaşların bölüşülmesinde ya da mal varlığının bir meblağ karşılığında diğerine bırakılmasında anlaşamadıkları takdirde mahkemece tayin olunacak bir görevli marifetiyle bu malların satılmasına, öncelikle varsa ortaklığın borçlarının ödenmesine, bilahare ortaklardan her birinin ortaklığa verdiği avanslarla, ortaklık için yaptıkları masraflar hesaplanmalı ve her birinin ortaklıktan olan alacağı düşüldükten sonra geriye birşey kalır ise bu meblağın, var ise zararın payları arasında paylaştırılmasına karar verilmelidir. Somut olayda, davacının talebi ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsadığından, öncelikle mahkemece adi ortaklığın konusunu oluşturan bir başka deyişle adi ortaklığa ait malların tespitinin yapılması gerekir. Bu hususta taraflardan delil ve karşı delilleri alınarak değerlendirme yapılmalı, bu hususun belirlenmesinden sonra yukarı da açıklandığı üzere yönetici ortak olan davalıdan hesap istenerek B.K.’nun 538. vd. maddeleri uyarınca inceleme yapılmalıdır. Mahkemece değinilen bu hususlar ışığında inceleme ve değerlendirme yapılarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi yapılmadan kâr payı alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ; Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların davacı ve davalılardan ...'ya istek halinde ayrı ayrı iadesine, 21.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.