Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacılar ile davalı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü:İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre dava dışı 110 ada 39 parsel sayılı taşınmaz ile dava konusu 110 ada 40 parsel sayılı taşınmazların tesbitlerine bir kayıt ve belgenin esas alınmadığı tarafların yargılamada bir kayıt ve belgeye dayanmadığı dikkate alındığında taşınmazların tapuda kayıtlı olmadığı, menkul mal hükümlerine tabi olduğu yanlar arasındaki uyuşmazlığın ise bu olgular eşliğinde ortak sınıra ilişkin olduğu ve uyuşmazlığın zilyetlik hükümlerine göre çözümleneceği kuşkusuzdur.Somut olaya bu olgular eşliğinde bakıldığında mahkemece yapılan araştırma ve soruşturmanın yetersiz olduğu dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.Gerçekten iddia ve savunmanın kıymetlendirilmesi yönünden dava konusu ve dava dışı taşınmazlar başında iki kez keşif yapıldığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Keşif tutunaklarına yansıyan belgelere göre her iki keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık sözleri birbiri ile çeliştiği gibi her iki keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları da tutanak bilirkişinin beyanları ile çelişmiştir.O halde sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı yansız yerel ve uzman bilirkişi her iki keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar ile tesbit tutanağı bilirkişilerinin tümü hazır olduğu halde dava konusu ve dava dışı taşınmazlar başında yeniden keşif yapılmalı, öncelikle her iki keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar usulün 259 maddesi hükmü uyarınca taşınmazlar başında ayrı ayrı dinlenerek beyanları arasındaki çelişki duraksamasız giderilmeli daha sonra tesbit tutanağı bilirkişileri de ayrı ayrı dinlenerek her iki keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile tutanak bilirkişinin beyanları arasındaki aykırılıklarda duraksamasız giderilmeli, bundan sonra yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıç günü süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında ayrı, ayrı olaylara dayalı bilgiler alınmalı, tutanak bilirkişileri ile bu doğrultuda beyanda bulunan yerel bilirkişi ve tanıkların beyanları arasında aykırılık varsa bu aykırılıklarda giderilmeli, uzman bilirkişiden keşfi izlemeye yerel bilirkişi sözlerini denetleme imkan verecek şekilde ayrıntılı gerekçeli haritalı rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir.Mahkemece böylesine bir araştırma ve soruşturma yapılmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi 110 ada 40 parsel sayılı taşınmazın davaya konu olduğu aynı ada 39 parsel sayılı taşınmazın davaya konu olmadığı bir başka deyişle dava dışı olduğu tesbitinin kesinleştiği gözardı edilerek dava konusu 110 ada 40 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilen kesimlerin dava dışı 110 ada 39 parsel sayılı taşınmaza ilave edilerek ilgilileri taraflar hakkında kesin hüküm oluşacak ve kesinleşen geometrik durumu değiştirecek biçimde hüküm kurulması dahi isabetsiz, davacı Altan Babuş ve Nahide Hakanoğlu ile davalı Musa Sağlam'ın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ilgililere iadesine, 13.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.