Mahkemesi :İş MahkemesiDava Türü : Alacak Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1- Davacı, davalı işyerinde 17/09/1990-18/01/1997 - 02/01/2003-14/04/2014 tarihleri arasında olmak üzere iki dönem halinde çalıştığını, iş akdinin kendisi tarafından emekli olması nedeniyle feshedildiğini, kıdem tazminatı hesaplamasında ilk dönem çalışmasının kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona ermesine rağmen dikkate alınmadığını bildirerek fark kıdem tazminatı alacağının tahsilini talep etmiştir. Davalı, davacının ilk dönem çalışmasının Büyükşehir Belediyesi nezdinde olduğunu istifa ile sona erdiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne verilmiştir. Taraflar arasında davacının ilk dönem çalışmasının istifa etmek suretiyle feshedilip feshedilmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda davacı 17/09/1990-18/01/1997 tarihleri arasındaki çalışmasının vaka bildirmeden kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona erdiğini iddia etmiş, davalı ise davacının iş akdinin istifa ile sonlandığını savunmuş, mahkemece davacının iş akdini istifa ile sonladığının ispat edilemediğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. Yine davacı tarafından dosyaya sunulan büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan 05.07.2007 tarihli belgede davacının ilk dönem çalışmasının istifa ile sona erdiği belirtilmiştir. İş akdinin kıdem tazminatına hak kazanmayacak şekilde sona erdiğini ispat yükü davalı işverende olup, yapılacak iş, davacının ilk dönem çalışmasının geçtiği Büyükşehir Belediyesi müzekkere yazılarak uyuşmazlık konusu dönemde davacının iş akdinin ne şekilde sonlandığına ilişkin belgeler istenip çıkacak sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin eksik inceleme ile karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir. 3- Davacının uyuşmazlık konusu dönemdeki kıdem tazminatı hesabına esas çalışma süresi ve kıdem tazminatı tavanı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinde, “Toplu sözleşmelerle ve hizmet akitleriyle belirlenen kıdem tazminatlarının yıllık miktarı, Devlet Memurları Kanununa tabi en yüksek Devlet memuruna 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemez” şeklinde kurala yer verilmiştir. Belirtilen üst sınır, “genel tavan” olarak adlandırılabilir. En yüksek devlet memuru da Başbakanlık Müsteşarı olduğundan genel tavan, bu görevdeki kişinin emekliliği halinde Emekli Sandığınca ödenecek olan bir yıllık ikramiye oranını geçemeyecektir. Genel tavan, iş sözleşmesinin feshedildiği andaki tavandır. Önelli fesih halinde önelin son bulduğu tarih tavanın tespitinde dikkate alınır. İstirahat raporu içinde iş sözleşmesinin işverence feshi halinde ise, rapor bitimi tarihi feshin yapıldığı tarih sayılacağından, bu tarihteki tavan gözetilmelidir. İşverence ihbar öneli tanınmaksızın işçinin iş sözleşmesinin feshine rağmen ihbar tazminatının ödenmemiş olması durumunda, önel süresi içinde meydana gelen tavan artışından işçinin yararlanabileceği Dairemizce kabul edilmektedir. Somut olayda davacının 17/09/1990-08/01/1997 tarihleri arasında davalı işyerinde aralıksız çalıştığı ve brüt giydirilmiş ücretinin iş akdinin fesih tarihi olan 14/04/2014 tarihi itibarı ile 3.747,00 TL olduğu kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Yukarıda detaylı şekilde belirtildiği üzere kıdem tazminatı hesabında fesih tarihindeki kıdem tazminatı tavanının üstünde hesaplama yapılamaz ve hizmet süresinde çalışılan günler dikkate alınır. Oysa davacının dava konusu dönemde 10.12.1991-24.08.1992 tarihleri arasında askerlik yaptığı ve iş akdinin fesih tarihi olan 2014 yılında kıdem tazminatı tavanının 3428,22 TL olduğu açıktır. Mahkemece bu hususlara dikkat edilmeksizin hizmet süresinde askerlik yapılan dönem dışlanmadan ve kıdem tazminatı tavanı dikkate alınmadan hesaplama yapılması hatalı olup ayrı bir bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 23.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.