Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23784 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 41197 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi : Korgan Asliye Hukuk Mahkemesi(İş Mahkemesi Sıfatıyla)Tarihi : 16/10/2015 (04/11/2015 Tarihli Ek Karar)Numarası : 2015/121-Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; 04/11/2015 tarihli ek karar duruşmalı olarak süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibariyle duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü:Davacı vekili, müvekkilinin iş akdinin haksız sona erdiğini bu nedenle bazı işçilik alacaklarının tahsili ile davalının mal kaçırmak istediğini bu nedenle davalının taşınır ve taşınmazlarına ihtiyati tedbir mahiyetinde haciz konulmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK'nın 389.maddesine göre uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün olup somut olayda mahkemece "... Davalı adına kayıtlı menkul ve gayri menkul mallar üzerine dava dilekçesinde yazılı değerin %20 oranında (2.000,00TLx20/100=2.400,00TL)nakdi teminatın Mahkemeler veznesine yatırılması halinde devrin önlenmesi amacıyla, tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz konulmasına..." karar verilmiş olup; 31/08/2015 tarihli karar niteliği itibariyle ihtiyati haciz kararıdır.31/08/2015 tarihinde verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması için davalı vekilince 14/09/2015 tarihli dilekçe ile itiraz edilmiş ve bu itiraz 16/10/2015 tarihli karar ile red edilmiş ve bu red kararı davalı vekilince 04/11/2015 tarihli dilekçe ile temyiz edilmiştir. İhtiyati haciz kararının temyiz edilmesi üzerine, mahkemece 04/11/2015 tarihli ek karar ile 2015/121 E. sayılı ilamıyla ihtiyati tedbir talebiyle ilgili olarak temyiz yoluna gidilemeyeceği gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.Mahkemece, 31/08/2015 tarihli "niteliği itibariyle ihtiyati haciz" kararına yanlış anlam verilmek suretiyle ihtiyati tedbir olarak nitelendirilmesi sonucunda temyiz isteminin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup mahkemenin 04/11/2015 tarihli ek kararı bozularak ortadan kaldırılmalı ve davalının 16/10/2015 tarihli karara yönelik temyiz itirazları incelenmelidir.İİK'nun 257/1 maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcu nedeniyle ihtiyati haciz istenebileceği açıklanmış iken 2.bentte vadesi gelmemiş borçtan dolayı hangi hallerde ihtiyati haciz istenebileceği açıklanmıştır.Somut olayda, davacı vekili müvekkilinin iş akdinin haksız sona erdirildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsili istemiştir. Bu durumda geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde mahkemece davacının ihtiyati haciz isteminin hangi alacaklara ve taşınmaz veya taşınmazlara ilişkin olduğu somut olarak açıklatıldıktan sonra davacının tazminat talebi ile orantılı ve davalının hayatını etkilemeyecek biçimde "tedbirde ölçülülük" ilkesine uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu ilkelere uygun düşmeyecek biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı M.. K.. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, mahkemenin 04.11.2015 tarihli ek kararının bozularak ortadan kaldırılmasına, davalının temyiz itirazlarının kabulüyle mahkemenin 16/10/2015 tarihli kararının BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı M.. K..'e iadesine, 01.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.