Mahkemesi : Dörtyol 1. İş MahkemesiTarihi : 22/07/2014Numarası : 2013/106-2014/387 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı, sendika üyesi olduğunu, fazla mesai, yıllık izin, hafta sonu, ulusal ve dini bayram çalışma ücretlerinin ödenmediğini belirterek ödenmeyen alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davacının ücret alacağı bulunmadığını, her ay çalışmasına karşılık puantaj düzenlenerek ödemelerin düzenli olarak yapıldığını, davalı kurumun kamu kurumu olduğunu, iş yerinde TİS hükümleri uygulandığını, davacının sendika üyesi işçi olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında davacı işçinin hafta tatiline hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 46. maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı kanunun 63. maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmi dört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46 . maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır. Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi, norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan hafta tatili ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde, işçi hafta tatilinde çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir. Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. Hafta tatili çalışmalarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. İmzalı ücret bordrolarında hafta tatili ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin hafta tatili alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazı kaydının bulunması halinde, hafta tatili çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin bordroda yazılı olanın dışında hafta tatillerinde çalışmaların yazılı delille kanıtlaması mümkündür. Hafta tatili ücretlerinin tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt yoksa ödenen tutarın dışında hafta tatili çalışması yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerekir. Somut olayda, mahkemenin de kabul ettiği üzere davacı 2011 yılı Toplu İş Sözleşmesi dönemi öncesinde haftada 1 gün hafta tatili kullanmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının hafta tatilini 2 gün mü yoksa 1 gün mü kullandığı konusundadır. İlgili Toplu İş Sözleşmelerinde haftalık çalışmanın 45 saat olacağı açıkça düzenlenmiştir. Ayrıca yine ilgili Toplu İş Sözleşmelerinin hafta tatili düzenlenmesinde hafta tatilinin Cumartesi ve Pazar olduğu belirlendikten sonra ayrı bir paragraf halinde, “vardiyalı işçiler kendi hafta tatillerinde çalıştırıldıklarında normal yevmiyelerine ilaveten iki yevmiye ödenir “ şeklinde vardiyalı işçilerin kendi hafta tatillerinin farklı olabileceği düzenlenmiştir. Gerçekten davacı vardiyalı çalışmış ve 3 vardiya halinde çalıştığı için 6 günlük çalışması 45 saati doldurmuştur. Böyle olunca davacının haftada 2 gün değil 1 gün hafta tatiline hak kazandığı kabul edilmelidir. Puantaj belgeleri ve tanık beyanları ile davacının haftada 1 gün hafta tatilini kullandığı da açık olduğuna göre hafta tatili isteğinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacıdan temyiz harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.