Mahkemesi :İş MahkemesiDava Türü : AlacakTaraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi süresi içinde davalı vekili tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 24.11.2015 Salı günü belirlenen saatte temyiz eden davalı ... Cam Oto.San.Ltd.Şti. vekili Av.... ile Davacı ... vekili Av.... geldiler. Gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,2-Davacı vekili, müvekkilinin davalı yanında 28.06.2005 tarihinde işe girdiğini, 12.08.2014 tarihinde şirket yetkilisi tarafından işten çıkarıldığını, davacı ve yanındaki ... ile birlikte işten çıkarıldığı ve hakları için muhasebeye gitmesinin söylendiğini, muhasebede ibraname imzalaması istenince bunu kabul etmeyerek dava açtığını, fazla mesai yaptığını, milli bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, yıllık izinlerini kullanmadığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, zamanaşımı savunmasında bulunmuş, davacının 12.08.2014 tarihi ve sonrasında işe gelmediğini, davalının yasal işlemleri yaparken davacının birlikte hareket ettiği ... ile birlikte 12.08.2014 günü avukata vekalet verdiğini, ertesi gün dava açıldığını, davacının sebepsiz yere işi terkettiğinden devamsızlığı sebebiyle tutanak tutulduğunu ve 18.08.2014 tarihinde devamsızlığı ile ilgili ihtarname çekilerek mazeretinin sorulduğunu ve 27.08.2014 tarihinde devamsızlık sebebiyle iş akdinin haklı olarak fesih edildiğini,bu sebeple kıdem ve ihbar tazminatı hakkının bulunmadığını,davacının ücretinin bordoda yazılı ücret olduğunu ve davacının hiçbir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, ayrıca bilirkişi raporunda hesap edilen alacaklarının bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.İş sözleşmesinin feshi ihtilaflıdır.Davacı vekili, davacının haklarını talep etmesi nedeni ile işten çıkartıldığını iddia etmiş; davalı ise davacının devamsızlık yaptığını, hakkında devamsızlık tutanağı tutulduğunu, mazeretini belgelendirmesi için ihtarname gönderildiğini, sonuç alınamayınca işten çıkartıldığını savunmuştur.Dinlenen davacı tanıklarından ... Dairemizin 2015/31427 esas sırasında aynı gün temyiz incelemesi yapılan davanın davacısı olup aynı iddia ve istemlerle dava açmıştır. Bu tanık dahi davacının iş sözleşmesinin kendisinin olmadığı bir sırada feshedildiğini beyan etmiş olup tanığın feshe ilişkin doğrudan bilgi ve görgüsünün olmadığı anlaşılmaktadır. Diğer davacı tanığı ise davacının işveren tarafından işten çıkartıldığını belirtmiş ise de, işverenin bu tür konuşmaları işçilerle tek tek yaptığına ilişkin davacının beyanı, diğer tanığın ve davacının ...'ın davasındaki beyanı dikkate alındığında bu tanık beyanının tek başına fesihle ilgili sonuca varılması için yeterli olmadığı açıktır. Davalı tanıkları ise genel olarak davacının işe gelmediğini bildirmişlerdir. Davalının sunduğu devamsızlık tutanakları ve ihtarname davacının bildirdiği fesih tarihinden sonrasına ait olduğundan sonuca etkili değildir. Ancak iş sözleşmesinin feshedildiğini iddia ettiği 12.08.2014 tarihinde davacının avukata vekaletname verdiği, davanın da ertesi gün açıldığı gözönünde bulundurulduğunda davacının fazla mesai ücretlerinin ödenmesi ve prime esas kazancının gerçek ücret üzerinden bildirilmesine ilişkin taleplerinin yerine getirilmemesi nedeni ile 12.08.2014 tarihinde eylemli olarak iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla kıdem tazminatının hüküm altına alınması yerinde ise de, iş sözleşmesini kendisi fesheden davacının ihbar tazminatı talebinin reddi yerine yanılgılı değerlendirme ile kabulü hatalı olmuştur.3-Davacı fazla mesai ücreti talep etmiş, mahkemece davacı tanık beyanlarına göre hesap edilen fazla mesai ücreti hakkaniyet indirimi uygulanarak hüküm altına alınmış ise de, dosya içeriğine göre davacının bir hafta 3 saat, 1 hafta 12 saat fazla mesai yaptığı sabit olup bilirkişi raporundaki tespit de bu yönde olduğu halde, davacının her hafta 15 saat fazla mesai yapmış gibi fazla mesai ücretinin hesap edilmesi ve mahkemece bu rapora göre karar verilmesi doğru olmamıştır. 4-Davacı vekili davacının yıllık izinlerini kullanmadığını iddia ederek yıllık izin ücreti talep etmiş, mahkemece bilirkişi raporunda hesap edilen yıllık izin ücreti hüküm altına alınmıştır.Davacının itiraz etmediği ve temyize getirmediği için kesinleşen delil durumuna göre, 130 gün yıllık izne hak kazanan davacı, 59,5 gün yıllık izin kullanmış, 55,5 gün karşılığı izin parası ödenmiştir. Bu durumda davacının kullanılmamış ve bedeli ödenmemiş 15 gün yıllık izin karşılığı ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, 20 gün üzerinden hesap edilen yıllık izin ücretinin hüküm altına alınması da ayrı bir bozma nedenidir.5-Milli bayram ve genel tatil çalışma ücreti hesap edilirken 2014 yılı Nisan ve Mayıs ayı bordrolarında zamlı tahakkuklar bulunduğu halde bu aylar için de hesaplama yapılması hatalı olmuştur.O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf yararına takdir ve tespit olunan 1.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.